Çalışma Hayatında ve Sendikal Hayatta Kadın” Eğitimlerinin 6.Sı Sinop’da Sendikamızın Ev Sahipliğinde Gerçekleştirildi

HAK-İŞ Kadın Komitesi tarafından düzenlenen “Çalışma Hayatında ve Sendikal Hayatta Kadın” konulu il eğitimlerinin 6.sı, Sendikamızın ev sahipliğinde Sinop’da yapıldı.

Konfederasyon Başkanımız Mahmut Arslan, AK Parti Sinop Milletvekili  Nazım Maviş ve AK Parti İl Başkanı  Uğur Giresun’un katıldığı toplantının ev sahipliğini Sendikamız Genel Başkanı Devlet Sert, Genel Başkan Yardımcılarımız Mustafa Özüpek ve Süleyman Doğan ile HAK-İŞ Sinop İl Başkanı ve Sendikamız Sinop Şube Başkanı Esra Gelişli yaptı.

Toplantıya ayrıca HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı  Fatma Zengin ile HAK-İŞ’e bağlı olarak Sinop’da faaliyet gösteren sendikaların başkan ve yönetim kurulları da katıldı.

HAK-İŞ İL BAŞKANI VE ÖZ SAĞLIK-İŞ SİNOP ŞUBE BAŞKANI ESRA GELİŞLİ:

KONFEDERASYONUMUZUN ROL MODEL KADIN SENDİKACILAR YETİŞTİRMEYE VERDİĞİ ÖNEM ARTIK DAHA ÇOK ANLAŞILMAKTADIR”

Eğitim toplantısının açılışında konuşan HAK-İŞ Sinop İl Başkanı ve Öz Sağlık-İş Sinop Şube Başkanı Esra Gelişli, konfederasyon olarak “rol model kadın sendikacıların” yetiştirilmesine verilen önemi belirterek, çalışan kadın ve sendikacı kadın algısının toplumdaki karşılığından söz etti.

Gelişli konuşmasında şunları söyledi:

HAK-İŞ Kadın Komitemiz tarafından icra edilen bu eğitimlerde çalışma hayatında ve sendikal hayatta kadın figürünün ortaya konması, Konfederasyon olarak kadın işçilere verilen kıymet ve kadın sendikacılara verilen fırsat açısından bizler için büyük önem  taşımaktadır.

Konfederasyonumuzun “fıtratta farklılık- haklarda eşitlik” diyerek oluşturduğu bu bakış açısı, bir yandan inancımızın kadına vermiş olduğu kıymeti ortaya koyarken, diğer yandan da en temel haklardan biri olan çalışma hakkında kadın-erkek eşitliğine işaret etmektedir.

Bizler bayan çalışanlar olarak üretim ve hizmet sektöründe her geçen gün artan sayımızla var olmaya, ülkemiz için üretmeye, hizmet vermeye devam ediyoruz.

Kadın olmanın, dahası  çalışan kadın olmanın sayamayacağımız zorlukları var. Evde, işyerinde, ast üst ilişkilerinin dizaynında, sokakta yani toplum içerisinde hemen her yerde bu zorluklar önümüze çıkmakta, çoğunluğu sadece kadın kimliğimizden dolayı bizlere yaşatılmaktadır.

En yaygın haliyle işyerlerinde uğradığımız psikolojik şiddet (mobbing), hayatın her alanında uğradığımız fiziksel şiddet ve maalesef kadın cinayetleri, bizlerin kadın kimliğimizle, eş kimliğimizle, anne kimliğimizle, zaman zaman da çalışan kadın olma kimliğimizle yaşadığımız, bize yaşatılan durumlardır.

Biz çalışan kadınlar olarak işyerlerimizde öncelikle  “eşit” olmak istiyoruz. Fıtratımıza ve kadın kimliğimize uygun olmayan görevlerin bir cezalandırma aracına dönüşmemesini istiyoruz. Eğitimimize, yaptığımız işin niteliğine ve performansımıza uygun terfi ve görevlendirmeler istiyoruz. Cinsiyetçi talep ve istismara karşı sadece beyanımızla değil, kanunlarla korunmak istiyoruz. Çocuğu olan hem cinslerimizin işyerlerindeki kreş taleplerinin dikkate alınmasını istiyoruz. Özellikle nöbet usulü çalışılan işyerlerinde nöbet çıkışlarında gece yarıları sokakta bir başımıza kalmak istemiyoruz. Çalışan bir kadın olmaktan biz ne kadar gurur duyuyorsak, işverenimizin de  kadın istihdamı konusunda  o kadar gurur duymasını istiyoruz.

Bu taleplerin onlarcasını sıralamak mümkün. Çünkü çalışma hayatında kadın olmanın getirmiş olduğu sorunlar ve çözüm önerilerinin ortaya konulduğu pek çok program ve toplantıya rağmen halen bunlarla yaşamak bizleri incitmektedir.

Konfederasyonumuz  HAK-İŞ bu konuda en duyarlı davranan sivil toplum örgütüdür. Kadın Komitemiz eşliğinde yürüyen çalışmalarda elde edilen sonuçların ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından daha fazla dikkate alınması ve yol haritası kabul edilmesi gerekmektedir.

Bugün burada bizlerle birlikte olan kadın üyelerimizin tamamının bir başka kimliği de  “KADIN SENDİKACI” kimliğidir. Bu konuda da mütevaziliğe yer olmadan Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in rol model kadın sendikacılar yetiştirmeye vermiş olduğu önemin görülmesi gerekmektedir. Ev sahipliğini yaptığımız bu eğitim çalışması da hem sorunlarımızın ortaya konulması, hem çözüm yollarının aranması, hem de sahadaki karşılığının ilk ağızdan duyurulması açısından büyük önem taşımaktadır.”

GENEL BAŞKAN DEVLET SERT:

KADIN SENDİKACILAR OMUZLADIKLARI YÜKLE TEŞKİLATLARIMIZI AYAKTA TUTAN, FEDAKARLIKLARIYLA, CEFAKÂRLIKLARIYLA  ÖRGÜTLENMEYE YÖN VEREN KAHRAMANLARDIR”

HAK-İŞ Kadın Komitesi tarafından düzenlenen “Çalışma Hayatında ve Sendikal Hayatta Kadın” konulu eğitimlerinin 6.sına ev sahipliği yapmaktan duyduğu gururu ifade eden Sendikamız Genel Başkanı Devlet Sert, kadın sendikacıların omuzladıkları yükle teşkilatları ayakta tutan, fedakarlıklarıyla örgütlenmeye yol veren kahramanlar olduklarını söyledi.

Sert açılışta yaptığı konuşmasında, Sendikanın kurucu rol model kadın figürlerinden bahsetti, pandemide hayatını kaybeden kadın üyeleri rahmetle andı. Devlet Sert konuşmasını şöyle sürdürdü:

“HAK-İŞ Kadın Komitemizin illerde gerçekleştirdiği ve bir bilinçlenme eğitimi olarak karşımızda duran bu toplantılar hem çalışma hayatında kadının rolü, hem de rol model olarak kadın sendikacı profilinin oluşmasında büyük katkı sağlamaktadır. Bu manada HAK-İŞ Kadın Komitesi’ne,  Sendikamız Kadın Komite Yönetimine ve diğer sendikalarımızın  Kadın Komitelerine teşekkür ederim.

Türkiye’de kadın çalışan istatistiklerine baktığımızda kadınların üretime katılma paylarının henüz istenilen düzeyde olmadığı görülmektedir. Ama eğitim gibi, sağlık gibi bazı iş ve hizmet kollarında kadın çalışanların oranı  erkeklere göre bazen eşit bazen de sayısal olarak daha fazladır.

Sağlık ve sosyal hizmet işkolunun yetkili sendikası olarak bizim işkolumuzda üyelerimizin yarıya yakını kadın çalışanlardan oluşmaktadır.

Yine sizlerin de yakından bildiği üzere Sendikamızın kısa bir süre de olsa Genel Başkanlığı’nı Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Jülide Sarıeroğlu yapmıştır. Yönetiminde kadın genel başkan yardımcısına yer vermiş, teşkilatlarımızda halen 17 şube ve il başkanı kadın olan, Türkiye genelinde şubelerimizde  26 kadın başkan yardımcısı ile çalışan bir sendikayız ve bundan da büyük gurur duyuyoruz. Çabamız bu sayımızın daha da artması yönündedir.

Konfederasyonumuz Kadın Komitesi’nin illerde gerçekleştirdiği bu  eğitimlerde kadına karşı şiddet ve tacizin önlenmesi gibi bir başka önemli başlık daha bulunmaktadır. Ülkemizde neredeyse olağan hale gelen kadına karşı şiddet ve tacize karşı duruşumuz nettir ve önlenmesi adına üzerimize düşen ne varsa yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Sendika olarak hem Genel Kurulumuzda hem de  25 Kasım Kadına Şiddet gününde farkındalık olması adına “kadına şiddet sergisi” açtık, yaptırdığımız kısa  filmle kadın cinayetlerini, kadına yönelik şiddetin oluşturduğu tahribatı bir kez daha gözler önüne serdik.

Dolayısıyla kadın çalışanlara, kadın işçilere, kadın sendikacılara cinsiyet bağlamında değil, kadim medeniyet ve inançlarımız ekseninde bakıyoruz.

Sizler; bizim kıymetlilerimizsiniz. Sizler;  Allah’ın “emanet” olarak belirlediği insanlarsınız. Sizler; çalışma hayatına nezaketin, ferasetin, vicdanın, merhametin yüklenmesine vesile olanlarsınız. Sizler; kadın sendikacı olarak omuzladığınız yükle, teşkilatlarımızı ayakta tutan, her türlü fedakarlığa, cefakarlığa dayanabilen, örgütlenmeye yön veren kahramanlarsınız.

Sayınızın daha çok olması, daha fazla görev üstlenmeniz, yönetim mekanizmalarına daha fazla talep göstermeniz gerekmektedir.

Çalışma hayatında sizlere yönelik hiçbir ayrımcılığa boyun eğmeyin. Emeğinizin sömürülmesine asla rıza göstermeyin. Mobbing de dahil uğradığınızı düşündüğünüz bütün şiddet türlerine karşı hakkınızı arayın. Sizi ucuz iş gücü olarak gören zihniyetin karşısına dikilin. Özgürlük alanlarınızın daraltılmasına izin vermeyin. Kadınlık onurunuzun kırılmasına fırsat tanımayın

“Bunları buradan söylemek kolay” diye düşünebilirsiniz. Bu kadar zor olan işin, en kolay tarifi aslında sizsiniz. Yani siz değerli kadın sendikacılar. HAK-İŞ  olarak, Öz Sağlık İş olarak her zaman söylediğimiz gibi  “SİZİ SENDİKA KORUR”. O yüzden sendikal örgütlenmenin önemini daha iyi anlayıp kavramamız gerekiyor.

Kadınları değerli bireyler olarak görüp, fıtrattaki farklılıklarımızı haklarda sağladığımız eşitlikçi yaklaşımlar ile birleştiren bir çatıyız. Bu çatının altında,  HAK  İŞ çatısı  altındaki her birey eşittir ve kıymetlidir.

Kadın Sendikacılık kavramını Türkiye’de en iyi değerlendiren, en fazla kıymetlendiren bizler, sizlerin ve tüm üyelerimizin haklarını sonuna kadar savunuyoruz.  Sizler de kendi haklarınızı, kadın üyelerinizin haklarını, kadın-erkek ayrımı ekseninden değil, KADIN SENDİKACI rol model kimliğinizle savunmaya devam edin”

HAK-İŞ KONFEDERASYONU BAŞKANI MAHMUT ARSLAN:

“ÇALIŞMA HAYATINDA KADIN SENDİKACILARIN ÖNCÜLÜĞÜNÜ HAK-İŞ YAPIYOR, SAYIMIZ DAHA DA ARTACAK”

Eğitim toplantısının açılışında konuşan  HAK  İŞ Konfederasyonumuz Genel Başkanı Mahmut Arslan, toplantıya ev sahipliği yapan Sendikamız Öz Sağlık İş’e teşekkür ederken, “Belki de Türkiye’de ilk defa bir sendika 81 ilde en az bir şube açma kararını hayata geçirdi. Öz Sağlık-İş Sendikamızın 81 ilde en az bir şubesi, büyük illerde daha fazla şubeleri var. Sinop’un da bir şube başkanlığına kazandırılması değerli yol arkadaşımız, Sinop başkanımız Esra Gelişli hanımın profesyonel anlamda sendikal mücadelesini gerçekleştirmesine katkı sağladığınız için buradan teşekkür ediyorum” dedi.

Arslan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Sinop, üye sayımız olarak da daha mütevazi bir şehir. Biz bütün iş kollarıyla Sinop’ta var olmalıyız. HAK-İŞ bir sivil toplum örgütü olarak topluma mal olmuş, toplumun hassasiyetlerini içerisinde barındıran anlayışlara sahip.

Yerli ve milli sendikacılığı temsil ediyoruz aynı zamanda evrensel hakları da sendikal mücadeleyi de içerisinde barındıran yerli ve milli bir anlayış. Bizi zaman zaman muhafazakarlıkla suçlayanları, tam tersi evrensel ve yerli anlayışı temsil ettiğimizi anlatmak zorunda kalıyoruz. HAK-İŞ bu değerleriyle 750 bin üye değil 7 milyonların üzerinde olması gerekiyor. İlkelerimizle, bütün dünyayı kuşatan bir bakış açımızla biz bunu hak ediyoruz. Dünle ilgili kıyaslarsak 2011 de üye sayımız 120 bin civarındaydı. 5 kat arttık diyebiliriz. HAK-İŞ bütün çalışanların sendikası olmak zorunda. Daha çok çalışacağız. Bizim dışımızdaki yapılar hem yerli ve milli değil hem de evrensel değil milletin değerlerine yabancı. Biz milletin değerleriyle çatışan değil, milletin değerleriyle hareket eden HAK-İŞ’iz.

HAK-İŞ farklı bir şey söylüyor. Kendi medeniyet değerlerimizi anlatıyor. Sendikacılığı kendi değerlerimizle ete kemiğe büründürmeyi anlatıyor ve bunu samimiyetle yapmaya çalışıyor. O yüzden yaşımız 46 zaman zaman bizi AK PARTİ’nin arka bahçesi diye tanımlayanlara söylüyorum HAK-İŞ 46 yaşında. Bizimle aynı  istikamette yürüyen herkesle  tabiki yol arkadaşıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın bugüne kadar ortaya koyduğu başarıları da takdirle karşılıyoruz. Bir hizmetinin de altını çizerek teşekkür etmek istiyorum. Dünyanın demokratik hiçbir ülkesinde yaşanmayan bir reform gerçekleştirildi. Neydi o? Maraba gibi çalıştırılan 1 milyon yakın kardeşimiz kamunun işçisi oldular. Biz bu köle düzenini sayın Cumhurbaşkanımızla yıktık. Taşeronda çalışanlara selam bile vermeyenler, biz taşeron üye yapmıyoruz diyenler bugün utanmadan karşımıza çıkmış konuşuyorlar. Bu mücadelenin en büyük mimarı Sayın Cumhurbaşkanımızdır.

696’nın eksiklikleri var. Bunlardan birisi zorunlu emeklilik. Bunun kaldırılması için mücadele ediyoruz. Sayın bakanla da konuştuk. 696’da ki bu düzenlemenin yeniden bir kanun düzenlemesine ihtiyacı var. Sosyal Güvenlik Kurumu mevzuatımıza da aykırı. Tayin becayiş konusunda zorluklarımız var. Eksiklikler var bunları da gidereceğiz.

Bizim konfederasyon olarak yapmamız gereken örgütlülüğümüzü arttırmak aynı zamanda bütün çalışanlarımızın hem statülerini yükseltmek, imkan sağlamak. Kadın mücadelemizde bunun bir parçası. HAK-İŞ’in 200 bine yakın kadın üyesi var. Kadınların üye sayıları, yönetim kademelerine istediğimiz düzeyde yansıyamıyor. Bunun yansıtılması için kadın çalışanlarımıza büyük sorumluluklar düşüyor. Kolaylık sağlıyoruz, önünüzü açıyoruz, buyurun diyoruz ama sizin talep etmeniz istemeniz gerekiyor. Bu toplantıların amacı gerçekten sendikal mücadeleye kadın üyelerimizin dahil edilmesi.

HAK-İŞ ILO’nun bir sözleşmesini tam olarak imzalamasa da taslaklarımızda var, şiddet ve tacizin önlenmesi sözleşmesi. Kadın tacize uğruyor, ispat edemiyor. Şiddet gördüğünü tacize uğradığını söyleyen kadın maalesef seslendirdiği zaman kadını suçlanıyor. Ötekiler masum pozisyonuna düşüyor. Bunları mevzuatımıza dahil ederek, çalışan kadınlarımızın iş yerinde ailede yaşayacağı baskıya bir mücadele aracıdır. Bunun da öncülüğünü HAK-İŞ yapmak zorunda ve yapıyor. Bunlar imzalanana kadar biz bunu işyerlerimizde hayata geçirmemiz gerekiyor. Bizim toplumumuzda çoğunlukla kadın mağdur ediliyor. Bunu ortadan kaldırmak için zihniyet değişikliğine ihtiyacımız var.”

HAK-İŞ KADIN KOMİTE BAŞKANI FATMA ZENGİN:

“SENDİKAL MÜCADELEYE KADIN ELİ DEĞMESİ İÇİN ÇABALIYOR VE BAŞARIYORUZ”

Eğitim toplantısının açılışında konuşan HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin,  Konfederasyon olarak sendikal mücadeleye kadın eli değmesi için büyük çaba gösterildiğini ve bu konuda başarıya ulaşıldığını söyledi.

Zengin konuşmasında şunlara değindi:

“Bugünkü eğitimimizde HAK-İŞ bakış açışıyla örgütlenmeyi, iş barışını, hukuki haklarımızı ve fıtratta farklılık haklarda eşitliği konuşacağız. Bugün burada 200 kişiye verdiğimiz eğitim inanıyorum ki sizlerin aracılığıyla binlerce kişiye ulaşacak. Sizden ricam, sadece kendiniz için değil aileniz, sosyal çevreniz için bu eğitimi dikkatle dinlemeniz. Bizler HAK-İŞ’in neferleriyiz. Yolumuz, davamız hak yolu. Hedefimiz, gayemiz, emeğin alın terinin taçlandırılması, kıymetinin karşılığının verilmesidir.

Fıtratta farklılık haklarda eşitlik sloganıyla yola çıkan konfederasyonumuz yaptığı her projeyle ürettiği her kavramla ve açtığı ufukla Türkiye emek hareketinin öncüsüdür. Uluslararası emek hareketinin de lokomotifi görevini yapmaktadır. Bugün yaklaşık 750 bin üyemizin 250 bini kadın. HAK-İŞ her alanda olduğu gibi, sendikal mücadele de de kadın elinin emeğinin ve zarafetinin elinin değmesi için çabalıyoruz ve bunu başarıyoruz.

Biliyoruz ki Allah, kadın ve erkeği birbirine tamamlayıcı kılmıştır. Biz kadın ve erkeğin ailede, sosyal yaşamda ve iş alanında hem adil bir rol paylaşımı üstlenmesini istiyor, eşit fırsatlara erişeceği yaklaşımı benimsiyoruz. Çalışma hayatına ilişkin bütün konularda yeni çözümler ve politikalar üretiyoruz. Kadınlarımızı çalışma hayatı başta olmak üzere, siyasette, ekonomik ve sosyal hayat başta olmak üzere daha da güçlendirmek için var gücümüzle çalışıyoruz.

Biz kadınlar, hayatın her alanını paylaştığımız gibi güvenceli işleri ve güvenli bir hayatı hak ediyoruz. Bunun yolu da hep birlikte bilinçli mücadeleden geçiyor. Birlikte mücadele vereceğiz, çalışacağız ve başaracağız. Bu dünya hepimizin, hepimiz şiddetten arınmış adil bir yaşamı hak ediyoruz.

Bugün 200 bin üyesi ve 81 ilde, KKTC’de 4 bine yakın lider sendikacı kadınıyla HAK-İŞ Sendikal harekette Türkiye’de ve dünya da liderdir. Biz bu kadar sendikacı kadını bu harekete nasıl kazandırdık peki? İnanın hiç kolay olmadı. Planladık, çalıştık, öngördük, örgütledik, adım adım ilmek ilmek başardık. HAK-İŞ Kadın Stratejisi eylem planını hazırladık. Hedeflerimizi ve amaçlarımızı belirledik. Bu hedefler doğrultusunda kadınlara yönelik faaliyetleri gerçekleştirdik. Kadın üyelerimizin yeterliliklerini geliştirmek ve kapasitelerini arttırmak için eğitimler düzenledik.

Yolumuz uzun ve meşakkatli. Türkiye’de 15 milyon işçi çalışıyor. Bunun yüzde 14.32 ‘isi sendikalı. İşçi statüsünde çalışan 4 milyon 180 bin kadın var. Bunun sadece yüzde 10’u sendikalı. Hala ulaşmamız gereken 3 milyondan fazla kadın ve milyonlarca işçi var”

AK PARTİ SİNOP MİLLETVEKİLİ NAZIM MAVİŞ:

“ HAK-İŞ TÜRKİYE’NİN EN KÖKLÜ EMEK ÖRGÜTÜDÜR”

Eğitim toplantısının açılışında konuşan  AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş, HAK-İŞ Konfederasyonu’nun Türkiye’nin en köklü emek örgütü  olduğunu belirterek demokrasiye olan katkılarından dolayı teşekkür etti.

Maviş sözlerini şöyle sürdürdü:

“HAK-İŞ Genel başkanımız uzun yıllardır sevdiğimiz, emek hareketine ve davamıza önemli katkıları olmuştur. Sadece bir genel başkan olarak değil bir abi olarak da destek sağlamış bir büyüğümüzdür. Ayrıca teşekkür ediyorum, hoş geldiniz diyorum.

HAK-İŞ Türkiye’nin en köklü emek örgütünden bir tanesi. HAK-İŞ sadece Türkiye’de bir emek örgütü değil, demokrasi mücadelesine çok önemli katkılar vermiş bir sivil toplum kuruluşu. 28 Şubat’ın 5’li çetesini hatırlayacak olursak, HAK-İŞ’in Türkiye’de demokrasiye verdiği katkıyı da daha çok idrak etmiş oluruz.

Aynı zamanda HAK-İŞ coğrafyamızın sorunlarına karşı duyarlı, güçlü bir ses olmuştur. Özellikle Filistin davası konusunda yine İslam coğrafyasında yaşanan zulümler konusunda meydanlarda HAK-İŞ’in gür sesini her zaman duyduk.

Yerli ve milli bir örgüt ve yapı olarak Türkiye’de milletimizin ve HAK-İŞ’in hassasiyetlerinin birbirine yakınlaşması olarak önemli bir işlev gördü. Dolayısıyla HAK-İŞ milletimizle aynı değerleri paylaşan bir sendikal hareket olması nedeniyle çok önemli ve çok ciddi bir misyonu sağlamıştır.

Bugün kadın komitesinin toplantısında ilk konu başlıklarından birisi fıtratta farklılık haklarda eşitlik, bu cümleyi çok önemsiyorum. Bu yaklaşım HAK-İŞ’in aslında az önce söylediğimiz yerli ve milli duruşunun da bir göstergesi. Kadını sendikal mücadele de güçlendirmek için her türlü mücadeleyi verirken, çalışma hayatında kadının haklarını korumak için mücadelede verirken haklarda eşitlik diyerek her türlü cinsiyetçiliğe karşı kapılarını kapatmıştır.

Bizde HAK-İŞ’in bir gönüllü temsilcisi olarak bu sebeple burada sadece bir milletvekili olarak değil sizlerle beraber yol yürüyen bir arkadaş olarak sizlerleyim. İl Başkanımız Esra Gelişli ve ekibine her türlü desteği veriyoruz, güçlü bir şekilde vereceğiz inşallah.”

AK PARTİ SİNOP İL BAŞKANI UĞUR GİRESUN:

“PARTİMİZİN VE SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN KADINA VERDİĞİ ÖNEMİ HİÇBİR SİYASİ PARTİ VERMEMİŞTİR”

Toplantının açılışında katılımcılara hitap eden  AK Parti Sinop İl Başkanı Uğur Giresun da, AK Partinin ve Cumhurbaşkanı  Erdoğan’ın kadına verdiği önemi belirtirken, “Sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde, yıllar süren iktidarımızda Cumhurbaşkanımızın kadına verdiği önemi hiçbir siyasi parti bugüne kadar vermemiştir. Bizim il yönetimimizde yüzde 30 kadın kontenjanımız var. Genel merkezimiz biz yüzde 30 kadın yönetimine almazsak bizim listeleri onaylamıyor. Ben genel başkanımıza siz kadınlar adına buradan teşekkür de bulunuyorum” dedi.

EĞİTİMCİLER “ÇALIŞMA HAYATINDA KADIN VE KADIN SENDİKACILIK” KONULARINDA EĞİTİM VERDİ

Konuşmaların ardından Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Merve Özaydın tarafından HAK-İŞ Bakış Açısıyla Sendikal Örgütlenme, HAK-İŞ Hukuk Müşaviri Av. Hamdi Abdullah Koçoğlu tarafından Çalışma Yaşamında Kadın Hakları ve Hukuksal Referanslar, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. üyesi Nergis Dama tarafından “Fıtratta Farklılık Haklarda Eşitlik” Ekseninde Çalışma Hayatında Kadın ve İş Barışı konularında sunum gerçekleştirildi.

HAK-İŞ bakış açısıyla sendikal liderlik konusunda da Hizmet-İş Sendikası Genel Merkez Denetleme Kurulu Üyesi Ayşe Usta’da sendikal deneyimlerini aktardı.