İŞÇİ LEHİNE ŞARTLAR OLUŞMADIKÇA YASAL SÜRENİN SONUNA KADAR MASADAYIZ

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı işyerlerinde çalışan 26 bin işçi adına yetkili sendika olarak 3 aydan beri yürüttüğümüz Toplu İş sözleşmesi müzakereleri çetin bir mücadele ile devam ediyor.

Pek çok konuda uzlaşı sağlanan TİS Hükümlerinde kalan birkaç madde üzerindeki müzakerelerde, önümüzdeki günlerde anlaşma sağlayabileceğimiz yönündeki ümidimizi koruyoruz.

Özellikle ‘Tayin ve  Becayiş”  “Gece Zammı”, “Sorumluluk Tazminatı” vb. konularda işçi lehine şartlar oluşmadığı sürece, bir an önce imzalamak istediğimiz Toplu  İş sözleşmesi için yasal süreyi sonuna kadar kullanacağız.

Üzerinde henüz uzlaşı sağlanamayan maddelerle ilgili işveren sendikası TÜHİS ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı nezdindeki temaslarımız devam ediyor.

Ayrıca hem Konfederasyonumuzun hem de Sendikamızın TÜHİS ve  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile temasları neticesinde, işçinin günlük ücretlerinin insan onuruna yakışır düzeye getirilmesi adına  K.Ç.P EK Protokolü ile sözleşmemizin birinci yıl ikinci altı ayına (MAYIS AYI) enflasyon farkının verilmesi, günümüz şartlarında üyemiz işçilere fayda sağlayacaktır.

Sosyal hizmet işçisinin 1 kuruşluk hakkı için masada yürüttüğümüz çetin mücadeleye, haklarını temsil ettiğimiz işçi sabırla destek verirken, özellikle sosyal medya üzerinden bazı sendikalar tarafından yapılan algı operasyonlarının, sadece sesleri yüksek çıkan provokatörler aracılığı ile bütün işçilerin isyanı gibi yansıtılmaya çalışıldığını hem biz hem de ilgili tüm taraflar görüyor.

Yetkili oldukları dönemde sadece 16 işçi için yürütülen toplu iş sözleşmesi müzakerelerini dönemin Nisan ayından önce sonuçlandıramayan Sendikanın, 26 bin işçi adına kılı kırk yararak devam ettirdiğimiz müzakereleri “başarısız”  ilan etme çabaları, tarihe mal olmuş başarısızlıklarını örtme çabasıdır.

Biz enerjimizi algılara cevap vermek için değil, Toplu  İş Sözleşmesini bir an önce imzalamak için harcıyoruz.

Bu konuda da hiçbir provokasyona müsaade etmeyeceğiz.

Bilinmelidir ki;

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda işçi lehine bir hak varsa bunu ÖZ SAĞLIK-İŞ alır. Öz Sağlık İş Sendikası’nın alamadığı hakkı, hiçbir sendika alamaz.

 

Çünkü biz Sosyal Hizmet İşçisini sendikal rekabetin METASI değil, kazanımların ÖZNESİ olarak görüyoruz.

Tıpkı Sağlık Bakanlığı’nda olduğu gibi tüm şartları zorlayarak, işçi lehine bir sözleşme imzalayarak masadan kalkacağız.

İşçinin kazanımlarından feragat etmemiz istenilmesi halinde ise TÜM YASAL HAKLARIMIZI KULLANACAĞIZ.

Sosyal Hizmet işçileri bize inanıyor, güveniyor.

Biz de bu inancı boşa çıkarmamak için var gücümüzle masadaki mücadeleye devam ediyoruz.

SAYGILARIMIZLA