Şube Başkanlığına Adem Yavuz Yeniden Seçildi
Katılımcı demokrasinin tüm kuralları ile işletildiği Sendikamızın Şube Genel Kurulları başladı. İlk Genel Kurul İstanbul 1 No’lu Şubede gerçekleştirildi. Demokrasi şöleni şeklinde gerçekleşen İstanbul 1 No’lu Şube 1. Olağan Genel Kurulu’nda mevcut başkan Adem Yavuz yeniden şube başkanı olarak seçildi. Şube Yönetimi ise Murat Kaytaran, Ali Aktaş, Süleyman Salkım ve Gökçe Sapan’dan oluştu.
DİVAN BAŞKANLIĞI’NI AKSANOĞLU YAPTI
Açılış konuşmasının ardından Genel Kurulu yönetmek üzere Divan teşekkül etti. Genel Kurulun Divan Başkanlığı’nı sunulan tek teklif üzerine Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Aksanoğlu yaptı.
GENEL BAŞKAN DEVLET SERT:
“ ÖZ SAĞLIK-İŞ ARTIK MODEL SENDİKA”
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Genel Kurula hitap etmek üzere kürsüye gelen Genel Başkan Devlet Sert, sendikanın kuruluşundan bugüne kadar emek veren tüm teşkilat mensuplarına teşekkür etti, bu süreçte hayatını kaybedenlere ve Pandeminin şehitlerine rahmet diledi.
Öz Sağlık-İş Sendikası’nın çok kısa bir sürede Türkiye’nin 3. büyük işçi sendikası ve kendi işkolunda lider sendika konumuna yükseldiğini belirten Sert; “Divan başkanımızın da belirttiği gibi Türkiye’nin 3. büyük işçi sendikasıyız. İş kolumuzun lider sendikasıyız, sendikacılıkta model sendikayız, akademik sendikacılıkta örnek sendikayız. Sağlık ve sosyal hizmet işçisinin hizmetkarı bir sendikayız. Rabbimin lütuflarının her biri için binlerce kez hamd ediyorum” dedi.
Konuşmasında sendikal duruş, ilkeli, dürüst, yerli ve milli sendikacılık vurgulamaları yapan Sert, “HAK-İş’in değerleriyle, Öz Sağlık-İş’in değerleriyle sendikacılık yapmak, hak ve alın terine ‘değer’ katmak için var mıyız? Bu topraklarda yerli ve milli sendikacılık yapmak için var mıyız? Saygıdeğer Konfederasyon başkanımız Mahmut Arslan’ın dediği gibi; “ülkemizin, bölgemizin bütün mazlum ve mağdurları HAK-İŞ’ten alacaklıdır, sağlık ve sosyal hizmet işçileri ÖZ SAĞLIK-İŞ’ten alacaklıdır” demek için, bu ilkelerle sendikacılık yapmaya var mısınız? İşçiye dönüp hakkın bize emanet diyebilecek bir sendikacılık için var mıyız? Hakkını size emanet etmiş 200 bin sağlık ve sosyal hizmet işçisinin bu ağır sorumluluğu için, hakkın ve haklının rızası gözetmek için var mıyız? O halde her zaman yaptığımız şu duayı hep birlikte yapalım “Allah yüreklerimize yorgunluk vermesin”.
Konuşmasında sendikacılığı sadece üyeler , sadece sağlık ve sosyal hizmet işçileri, sadece ülkemiz için yapmadıklarını, mağdur ve mazlum Müslüman coğrafyalarda bulunan halkların haklarının savunuculuğu için de yaptıklarının altını çizen Sert, Konfederasyonun öncülüğünde ÖZ SAĞLIK-İŞ adının anılabilmesi, mazlumun yanında olduklarının gösterilmesi adına tüm platformlarda sağlık ve sosyal hizmet işçisinin temsil edildiğini hatırlattı.
Sert sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üye profilimize baktığımızda gencecik bir sağlık ve sosyal hizmet ordusu ile karşı karşıya olduğumuzu hem sizler, hem bizler görüyoruz. Eskiye kıyasla daha eğitimli, teknolojik anlamda daha donamlı, daha sorgulayan bir işçi profiline sahibiz. Doğru yönlendirme, doğru bilgi akışı ve ilkeli yöntemlerle bu genç ordumuzu sağlık ve sosyal hizmet işkolunun lider kadrosu haline getirmek emin olun hiç zor değil. Bu gençliğin verdiği enerji, mücadele, inanç ve azim ile bizler her türlü zorluğu aşarız.
Bütün dünyayı kasıp kavuran, ülkemizi de 1.5 yıldır farklı bir iklime sokan covit 19 pandemisini camia olarak çok farklı ve çok ağır koşullarda yaşadık, biraz hafiflemiş olmasına rağmen zor şartlarımızın halen devam ettiği pandemide belki de ülke olarak en fazla fedakarlığa katlanan gruplardan birisi olduk.
Sağlık ve sosyal hizmet işçileri olarak mesailerimiz değişti, çalışma koşullarımız değişti, evlerimize gitmeden, işyerlerimizde geçirdiğimiz 14 günler 20 günler 30 günler yaşadık. Yerlerde yattık, koridorlarda sabahladık, hastanelerde refakatçı kaldık. Herkesin kaçtığı covidli hastaya ambulans şoförlerimiz ilk dokundu, hastaları taşıdık, temizliklerini yaptık, yemeklerini yedirdik, bakımevlerinde, huzurevlerinde, çocuk evlerinde, tüm sağlık kuruluşlarında biz vardık işçi-memur tüm sağlık personelinin omuz omuza verdiği bu mücadelede eksik olan şey biz işçilerin fedakarlığının ne yazık ki görülmemiş olmasıydı. Hak ettiklerine sonuna kadar inandığımız memur personele yapılan ek ödemenin bizler için alkıştan öteye düşünülememiş olmasından yaralandık, gücendik.
Ama bir köşeye çekilmedik. Çünkü bir sendikacıyız, işçinin hakkını ararız, başta sayın Cumhurbaşkanımız, Saygıdeğer bakanlarımız olmak üzere, herkese sesimizi duyurmaya çalıştık.
Üye Olan tüm arkadaşlarımızı 60 bin lira değerinde ferdi kaza sigortası yaptırdık. Malum ölüm geldiğinde nasıl ki biz üyelerimize sahip çıkıyorsak çocuklarına da bakmak zorundayız. Öz Sağlık İş sendikası olarak vefat eden üyelerimizin ailelerine 2.500 lira yardım yapma kararı aldık.
Öz Sağlık-İş Sendikası olarak hak aramaya ant içtik. Anneler Günü’nü vesile kılıp, bakım anneleri özelinde tüm sosyal hizmet işçilerinin sorunlarını gündeme taşıdık. Raporlar hazırladık. ASH Bakanlığı çalışanlarımız için sahadan aldığımız sorunlara yer verdiğimiz saha raporu hazırladık. Geçenlerde yine maalesef bir sağlık çalışanımız silahlı saldırıya uğradı. Sağlık işyeri çalışanlarımızın uğradığı şiddeti göstermek için sağlıkta şiddet raporu hazırladık. Belki dünyada böyle bir anket olmadı. Bunların tamamını sahada siz değerli yol arkadaşlarımızın kullanımına sunduk. Raporlarımızı konunun taraftarı olan bakanlık bürokrasisinin tamamına yolladık. Çözmek için gidebildiğimiz son masaya, son kurula, son merciye kadar ulaştırdık.
“ESKİ SENDİKAL ALIŞKANLIKLAR DEĞİŞTİ, AKADEMİK VE EVRENSEL SENDİKACILIK KURALLARI İLE HAREKET EDİYORUZ”
Hem ülkemiz hem dünya sendikacılıkta artık başka bir dönemi yaşıyor. Eski sendikal alışkanlıklar, sendikal söylemler bugünkü üye profilinde çok da anlamlı bulunmuyor. Uluslararası sendikacılık artık evrensel boyutlarda ilerliyor. Biz de ÖZ Sağlık-İş Sendikası olarak gerçekten evrensel boyutta, bilgiye dayalı bir akademik sendikacılık anlayışı ile kısa adı ÖZSAM olan Öz Sağlık-İş Sendikası Stratejik Araştırmalar Merkezi adı ile bir üst danışma kurulu oluşturduk.
Bozulan aile bütünlüklerini yeniden oluşturmak zorundayız. Aile Bakanlığı neden kuruldu, aile bütünlüğünü korumak için ama biz çalıştırdığımız işçilerin yuvalarını yıkıyoruz. Özellikle tayin becayiş, zorunlu emeklilik, görev tanımı ve ev tipi çalışma gibi konuları ÖZSAM aracılığı ile düzenlediğimiz Çalıştay da ele aldık. Bu çalıştayımız, serimizin 1. çalıştayı olarak son derece başarılı geçti. 3 bakanlık bürokratlarının akademisyenler ve uzmanlarla birlikte yaklaşık 9 saat süren oturumlarla sorunları konuşup, saha ve bakanlık uygulamalarının karşılaştırıldığı, her başlığın hukuk, çalışma hayatı ve kamu yönetimi açısından tek tek değerlendirildiği çalıştayımızı 8 saat sosyal medya hesaplarımızdan canlı olarak yayınladık.
Maalesef ki bizi çekemeyen insanlar genel başkanımız üzerine algı oyunu oynama cüreti gösterdiler. Mahmut Arslan işçilere “leş” dedi diye sosyal medyada algı yapmaya çalıştılar. Tabii ki teşkilatımız bu algıyı kırdı Mahmut Arslan yalnız değildir dedi.
Sosyal medya hesaplarımızdan çalıştay ve içeriklerine ilişkin etkinlikler düzenledik. On binlerce mesajın, iletinin geldiği çalıştayımızın çıktılarını yayın haline getirip başta cumhurbaşkanımız olmak üzere, ilgili bakanlıklarımıza, bakanlık bürokrasisine TBMM’ye ve siyasi partilere ulaştırarak, sorunlarımızın çözümüne akademik katkı sağlayıp, kamuyu da mevzuat çalışmalarında bu bilimsel veriyi kullanmaya davet edeceğiz.
Bizler gönülden gönüle bir yol bulan sendikal anlayışın da saha temsilcileriyiz. Sendikacı olarak ne yaparsanız yapın, eğer gönüllere girememişsek kendimizi başarılı sayamayız. Dokunacağız. Yüreklere, gönüllere, acılara, sevinçlere dokunacağız. Sizin gitmediğiniz bir yerin taliplisi de, hırsızı da, yalancısı da olur. olacaktır. Bitmeyecektir. Ama bizler gönüllere girip, yayınınızdayız diyeceğiz. Bunu kalpten söyleyeceğiz. Elimizdeki sigorta poliçesi, kahve kupası, şallar, ikramlar bunun vesilesi sadece. Bunları verirken yürekten vereceğiz, mahcup olarak vereceğiz. Kibirden, üstenci davranışlardan, gurur yapmaktan, hakir görmekten Allah’a sığınacağız.
Sendikalar; bir işçinin, bir üyenin kendini emniyette hissettiği, haklarının savunulduğu, uğradıkları haksızlıklar karşısında sırtında hissettiği dağ olmazsa, yaptığımız sendikacılığı bir kez daha sorgulamamız lazım. Üye kendini güvende hissedecek. Üye benim başıma bir hal gelse sendikam var diyecek. Üye işveren karşısında sendikası ile kendisini güçlü hissedecek. ÖZ Sağlık -İş Sendikası olarak oluşturduğumuz güçlü hukuk bürosu ile işçimizin, üyemizin hakkını koruma gayretini öncelikli hedef olarak karşımıza koyduk. Şu an binlerce üyemizin dava dosyaları dilekçeleri hukuk büromuz tarafından takip edilmektedir.
Dünya değişiyor, ülkemiz değişiyor, çalışma hayatının öncelikleri değişiyor, sendikal bakış açıları değişiyor. Tüm dünya tek merkezden yönetiliyor gibi sosyal medya hayatımızın tam ortasına gelip yerleşmiş bulunuyor. Kayıtsız kalmak mümkün olmadığı gibi, algı operasyonlarının büyük bir hızla yaşandığı sosyal medyaya karşı elinizi verdiğinizde tüm bedeninizin öğütülmek üzere linç yediğinizi görüyorsunuz. Yalan dolan, iftira ile başlayan algı operasyonları bir yere kadar gündem de kalır mı evet. Ama gerçekler hiçbir zaman kendini gizleyemez. işte burada hep söylediğimizi yeniden söylüyoruz. Biz doğru olacağız, doğru kalacağız belge ile konuşacağız asla yalan dolan algı ile işimiz olmayacak. Biz doğru durduğumuz her an yanlış olan belasını bulacaktır. Bu hiç şaşmaz ilahi kuraldır.
Bizler kamuda sürekli işçilik statüsünün sahip olması gereken tüm hakları “ama”sız, “fakat” sız talep etmeye ve bu yolda yorgunluk göstermemeye kararlıyız. yürütülecek algı operasyonları, yalan, dolan iddialar, sahada yapılan çirkin tutarsız kampanyalar hiç kimse merak etmesin üyenin gözünden, işçinin gözünden kaçmıyor. Bu konuda benim içim rahat, sizlerin de içi rahat olsun. Çalışmaya , mücadeleye sonuna kadar devam edelim. Gayret bizden tevfik Allah’tandır.
Sendikamız içi demokrasinin ilk işlerlik alanlarının birisi de kongrelerdir. Kendisinde bu isteği, azmi, inancı, başarma mücadelesini gören her arkadaşımın adil olarak hem seçme hem de seçilme hakkı vardır. Önemli olan barışın kardeşliğin, sevginin hüküm süreceği böylesi atmosferlerin devamını sağlamak, bunu birlik ve beraberliğimize vesile kılmaktır.
Genel Kurulumuzun sonuçlarımızın şimdiden hayırlara vesile olmasını diler, katılımlarınızdan dolayı şükranlarımı sunarım”
SELAMLAMA KONUŞMALARI
İstanbul 1 No’lu Şube 1. Olağan Genel Kurulu’na katılan Enerji-İş Genel Başkanı Mahmud ALTUNSOY, Öz Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Kudret ÖRGEL, HAK-İŞ İstanbul İl Başkanı ve Hizmet-İş 5 No’lu Şube Başkanı Mustafa ŞİŞMAN, Sağlık Sen İstanbul Aile Bakanlığı Şube Başkanı Murat ERGÜN de söz alarak Genel Kurul katılımcılarını selamladılar.
ŞUBE BAŞKANI ADEM YAVUZ:
“SENDİKAL MÜCADELEMİZDE YANIMIZDA OLAN HERKESE ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM”
Misafirlerin selamlama konuşmalarının ardından sağlık ve sosyal hizmet işçilerinin sorunlarına ilişkin slayt gösterimi yapıldı, Genel Başkan Devlet Sert’e hediye takdiminde bulunuldu.
Daha sonra kürsüye gelerek hazirunu selamlayan Öz-Sağlık-İş Sendikası İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Adem Yavuz, başlattıkları sendikal mücadelenin İstanbul ölçekli zorluklarını anlattı, ancak tüm zorluklara rağmen bir gün bile mücadeleden kaçınmadıklarını yorgunluk göstermediklerini söyledi.
Konuşmasında pandemi ve Kudüs şehitlerini rahmetle anan Yavuz, örgütlenme mücadelesinde her daim desteklerini hissettiği Genel Başkan Devlet Sert’e, Konfederasyon Başkanı Mahmut Arslan’a ve tüm HAK-İŞ camiasına teşekkür etti. Yavuz, sendikal yaşamın sorumlulukları ve ağırlığı karşısında her daim yanında olan ve destek veren ailesine de şükranlarını iletti.
ADEM YAVUZ YENİDEN ŞUBE BAŞKANI SEÇİLDİ
Tek liste halinde girilen seçimlerde mevcut Şube Başkanı Adem Yavuz’un listesi seçimleri kazandı.
Buna göre Şube Başkanlığı’na Adem Yavuz yeniden seçilirken, yönetimi ise Murat Kaytaran, Ali Aktaş, Süleyman Salkım ve Gökçe Sapan’dan oluştu.
Seçim sonuçlarının ilanından sonra Şube Başkanı Yavuz’un delegelere ve misafirlere yönelik teşekkür konuşması yapmasının ardından Genel Kurul sona erdi.