KADROYA DEVREDİLEN SAĞLIK ve SOSYAL HİZMET İŞÇİLERİNE KAMU ÇERÇEVE PROTOKOLÜ UYGULANMALIDIR!

KADROYA DEVREDİLEN SAĞLIK ve SOSYAL HİZMET İŞÇİLERİNE KAMU ÇERÇEVE PROTOKOLÜ UYGULANMALIDIR!

DEĞERLİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET İŞÇİSİ-EMEKÇİ KARDEŞİM

Bildiğiniz üzere T.C Sağlık Bakanlığına bağlı işyerlerinde, sürekli işçi statüsünde çalışan sağlık işçilerini kapsayacak olan İşletme Toplu İş Sözleşmesi için yetki tespiti Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü’nün 14.12.2018 tarihli kararı ile sendikamız Öz Sağlık-İş (HAK-İŞ) adına verilmiş olup bu karara karşı, rakip sendika tarafından çoğunluğa sahip olmadıkları halde, yetki tespitine itiraz edilerek Ankara 24. İş Mahkemesi’nin 2018/545 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açılmıştır.

Açılan bu haksız dava sebebiyle İşletme Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri başlayamadığından, sağlık işçileri, mali ve sosyal haklar açısından mağdur duruma düşürülmüştür.

Malum Sendika! Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda çalışan işçiler ile Sağlık Bakanlığı’na bağlı işyerlerinde çalışmakta olan işçilerin toplu iş sözleşmesine bir an evvel kavuşup,  yeni mali ve sosyal haklar elde etmelerini desteklemek yerine imzalanacak toplu iş sözleşmesinden faydalanmamaları gerektiğini, Toplu iş sözleşmesi yetki tespiti hesaplarına da  dahil edilmemeleri gerektiğini ve hatta, Ankara 24 İş mahkemesine sunulan dilekçelerinde “ taşerondan kadroya devredilen işçilerin çoğunluk tespitinde toplam işçi sayısına dahil edilerek dikkate alınması hem hukuk’a, hem adalete, hem hakkaniyete, hem fırsat eşitliğine, hem de vicdanlara aykırıdır”  ifadelerinde bulunmuştur.

Öz Sağlık-İş Sendikası olarak bizler, 696 Sayılı Kanun hükmündeki kararname ile 2 Nisan 2018 tarihinde kadroya dahil edilen işçilerin 31.10.2020 tarihine kadar ücret ve sosyal haklar yönünden  büyük mağduriyetler yaşayacağını iddia ederken ve bu mağduriyetleri ortadan kaldırmak adına Bakanlığın tüm işyerlerini kapsayacak İşletme Toplu İş Sözleşmesinden  faydalanmaları için her türlü gayreti sarf ederken, üstelik Çalışma Genel Müdürlüğü de bu yönde yetki tespiti yapmış iken, yani kısacası bakanlık bünyesinde çalışan tüm işçilerin toplu iş sözleşmesine kavuşmasına ramak kala bir malum Sendikanın Ankara 24.İş Mahkemesine sunduğu dilekçelerde “  taşerondan kadroya geçen işçiler toplu iş sözleşmesinden faydalanamaz Hatta hesaba katılamaz,  taşerondan kadroya geçen işçilerin toplu iş sözleşmesi yetkisine dahil edilmesi ya da faydalandırılması, hukuka, adalete, hakkaniyete, fırsat eşitliğine ve vicdanlara aykırıdır”  iddiaları,  işçi hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek üzere kurulmuş bir işçi Sendikası’nın akıl tutulmasından başka bir şey değildir. Sendikacılık iddia makamıdır. Sendikacılık kitabında şahsi menfaatler uğruna işçi hak ve menfaatlerin den vazgeçmek yoktur.

Bu kapsamda, Malum Sendikanın iddialarının tersine, 696 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile kadroya devredilen taşeron işçilerinin, tüm Bakanlığı kapsayacak İşletme Toplu İş Sözleşmesinden yararlanabilmesi için gerekli her türlü faaliyeti, mevzuat düzenlemesini ve mücadeleyi yapmayı, hukuka da, adalete de, hakkaniyete de fırsat eşitliğine de, vicdanlara da uygun bulduğumuzu bir kere daha haykırıyor ve kadroya devredilen eski taşeron işçilerinin her daim yanında olduğumuzu herkesin bilmesini istiyoruz.

 Yukarıda kısaca izah ettiğimiz nedenlerle, Sağlık Bakanlığı na bağlı işyerlerinde, Sağlık ve Sosyal Hizmetler İş Kolunda çalışmakta olan tüm işçilerin, malum sendikanın yargıya sürükleyerek Toplu İş Sözleşmesi yetkisini geciktirmesi nedeniyle oluşan mağduriyeti ortadan kaldırmak için sendikamız ve Öz Sağlık-İş (HAK-İŞ) gerekli adımları atmaya devam etmektedir. Bu nedenlerle;

Konfederasyonumuz HAK-İŞ ile (Üye Sendikaları Adına) her iki bakanlığı temsilen Kamu İşveren Sendikaları arasında imzalanacak olan Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’nde belirlenecek, ücret ve diğer mali haklara yönelik artış oranlarının, malum sendikanın haksız itirazları nedeniyle yargı süreci devam eden üyemiz işçilere de (İşletme Toplu İş Sözleşmeleri imzalanıncaya kadar geçecek sürelerde)  uygulanabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması hususunda T.C Sağlık Bakanımız ile Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımıza sunulan çalışmaları sizinle paylaşıyoruz.

 

Bir yanıt yazın