Sendikamız Öz Sağlık-İş tarafından hazırlanıp geliştirilen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından uygulanması kabul edilen “İş-Aile Uyumunun Sağlanması Yoluyla Aile Yapısının Güçlendirilmesi Projesi” eğitim programımızın kapanış toplantısı Ankara’da yapıldı.
Öz Sağlık-İş Sendikamızın Genel Merkezi’nde düzenlenen kapanış toplantısına, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Sendikamız Genel Başkanı Devlet Sert, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan Yardımcısı Prof.Dr.Lütfihak Alpkan, Aile ve Sosyal hizmetler Bakan Yardımcısı Dr.Sevim Sayım Madak, Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Doğan, Genel Sekreterimiz Muhammet Esat Eyvaz, Genel Sekreter Yardımcılarımız Yavuz Aksanoğlu, Fadlı Erdem, Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Suat Dede, Aile ve Sosyal hizmetler Personel Genel Müdür Yardımcısı Bülent Erdem, Aile Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Safa Koçi, Seyranbağları Huzurevi Müdürü Nurhan Yeşilyurt, Öz Güven-Sen Sendikası Genel Başkanı Ömer Yılmaz, Öz Toprak-İş Sendikası Genel Başkanı Metin Özben, OLEYİS Sendikası Genel Başkanı Vedat Böke,Öz Taşıma İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Alper Erkaya, Öz Güven Sen Genel Başkan yardımcısı Mehmet Ali SipahiÖZ-SAM Başkanı Prof.Dr.Mehmet Merve Özaydın ve Dr. Orhan Koç, Ankara Şube Başkan ve yönetimlerimiz, temsilcilerimiz, üyelerimiz ve Genel Merkez Çalışanlarımız katıldı.
İş Aile Uyumunun Sağlanması Yoluyla Aile Yapısının Güçlendirilmesi Projemizin Kapanış Toplantısı aziz şehitlerimiz anısına İstiklal Marşı ve Saygı duruşu ile başladı.
Projemizin kapanış toplantısında katılımcılara hitap eden HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Sendikamız Genel Başkanı Devlet Sert, Öz Sağlık-İş sendikamızın bugüne kadar ulusal-uluslararası pek çok proje geliştirdiğini ifade ederek “Eğitim programımızda pilot olarak seçilen Yozgat, Samsun ve Hatay illerinde teşkilatımıza mensup 500’e yakın sağlık ve sosyal hizmet işçisinin katıldığı eğitimlerimiz tamamlandı. Bugün de proje proseslerine uygun olarak kapanış toplantımızı gerçekleştiriyoruz. Projemize ilişkin yayınlar ve çıktılar da yine proje takvimine bağlı olarak hazırlanacak ve ilgili taraflarla paylaşılacak” dedi.
GENEL BAŞKAN DEVLET SERT:
“ÖZ SAĞLIK-İŞ’İN ÜYESİNE SAĞLADIĞI KATMA DEĞERİ HER DAİM DAHA İLERİYE GÖTÜRME MİSYONU VAR”
Öz Sağlık-İş Sendikamızın sağlık ve sosyal hizmetler işkolunda faaliyet gösteren, 225 bine yaklaşan üye sayısı ile Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından birisi, işkolunun en büyüğü, işçi sendikaları arasında da Türkiye’nin en büyük 3. İşçi sendikası olduğunu belirten Genel Başkan Sert, Bu kadar büyüklüğün bizlere yüklediği sorumluluğun ağırlığı, sendikal faaliyetlerimizde izlememiz gereken vizyoner çalışmaların bizlere yüklemiş olduğu artı sorumluluklar bulunmaktadır. 11. yaşına girmeye hazırlanan Sendikamız Öz Sağlık-İş’in sendikal, sosyal ve akademik faaliyetlerinde bile-isteye hata yapmadan, yanlış yapmadan, üyesine, sağlık ve sosyal hizmet emekçisine sağladığı katma değeri her daim daha ileriye götürme gibi bir misyonu da korumamız gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Genel Başkan Sert sözlerini şöyle sürdürdü:
“SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET İŞÇİSİ KAMUDAKİ DİĞER İŞÇİLERDEN FARKLIDIR”
“Sağlık ve sosyal hizmet işçisi kamudaki diğer işçilerden farklıdır. Yaptığı iş açısından farklıdır, gösterdiği fedakarlık açısından farklıdır. Çalışırken sadece bilgisini, becerisini değil, vicdanını, merhametini de göstermek zorundadır. Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine kolay ulaşımı, kolay yararlanması, yardımcı sağlık hizmetlerinin aksamadan yürütülmesinin asli unsuru sağlık işyeri çalışanlarıdır.
Kamunun bakmakla mükellef olduğu, bu devletin çocuklarının, yaşlısının, engellisinin, kadınların, kısacası toplumun dezavantajlı gruplarına bakan, onların yaşamlarını kolaylaştırmak üzere gece gündüz fedakârca çalışan kesim ise sosyal hizmet işçilerimiz, emekçilerimizdir. Peki bu kadar önemli iş, eylem, hizmet içerisinde sağlık ve sosyal hizmet işçisinin ailesi, iş durumları, çoluk çocuğu ile diyalogları, sosyal bağları ne durumda? Bu kadar yoğun tempoda çalışırken, sağlık sistemimizin sorunsuz ilerlemesi için yoğun çaba harcarken, devletin kendilerine emanet ettiklerini gözleri gibi korurken, bu arkadaşlarımızın çoluk çocuğu, evi, ailesi ne durumda? Yaşantıları nasıl devam ediyor? İşleri ile aileleri arasında uyumu yakalayabiliyorlar mı? Bu uyumu yakalayamayan için hem çalışma hayatı, hem toplumsal refahtaki huzurları ne durumda? Sağlık ve sosyal hizmet gibi işin koşullarının güç, çalışma şartlarının ağır ve hizmette sürekliliğin esas olduğu alanlardaki bu emekçi kardeşlerimiz yakalayamadıkları bu uyum yüzünden kendilerini ne kadar baskı altında hissediyorlar?
İş ve aile yaşamlarını dengede tutabilmek için bir uzlaştırma politikasına mı ihtiyaçları var? Ev içi iş yükleri kimin omuzunda? Bununla boğuşurken işleri ile ilgili sorumlulukları aynı paralel de yürüyebiliyor mu?
Kendileri için devletimizin belirlediği uzlaştırma- uyumlaşma politikalarından, haklarından, pozitif ayrımcılık içeren mevzuattan haberdarlar mı?
Mesela hamilelik ve doğum izinleri, süreleri, ödenekleri ve kullanım koşullarına ilişkin yasalardan, babalık ve ebeveyn izinlerine ilişkin yasal düzenlemelerden, çocuk dışındaki diğer bakım yükümlülüklerine ilişkin düzenlemelerden, düzgün iş çerçevesine uygun olarak biçimlenen mevzuattan, işverenle çalışanın karşılıklı olarak düzenleyeceği güvenceli esneklik uygulamalarından haberdarlar mı?
İş ve aile yaşamının uyumlaştırılması politikaları arasında olan bakım hizmetlerinin karşılanması amacıyla ailelere yapılan nakit transferleri biliyorlar mı?”
“EMEKÇİLER KENDİLERİNE SAĞLANMIŞ OLAN DESTEĞE İLİŞKİN BİLGİYE ERİŞİM EKSİĞİ YAŞIYORLAR”
“Sağlık ve sosyal hizmet işkolunda hem dünyada hem de ülkemizde kadın istihdam oranı, diğer sektörlere oranla çok daha büyük bir yoğunluğa sahiptir. Sendika olarak bizim üye yapımızda da 98 binden fazla kadın sağlık ve sosyal hizmet emekçisi bulunuyor. Bu alanda çalışanların çoğu aynı zamanda karı koca olarak da aynı meslek ve işkolunda çalışıyorlar. Bu emekçiler, aile sorumluluklarının paylaşılması konusunda önemli sorunlar yaşıyorlar ve bu sorunlarda yaşanan çözümsüzlük kimi zaman boşanmaya kadar gidebiliyor. Bu durum toplumun temelini oluşturan aile kurumu merkezinde sorunları içinden çıkılamaz hale getirebiliyor.
İş aile uyumunun sağlanmasında devlet tarafından gerçekleştirilen düzenlemelerde son yıllarda önemli bir artış var. Ancak düzenlemelerin muhataplarına aktarılmasında, uygulanmasında ve kapsamının genişlemesinde birtakım sorunların olduğu da aşikar. Emekçiler kendilerine sağlanmış olan desteğe ilişkin bilgiye erişim eksiği yaşıyorlar. Çalışanlar ya kendilerine ilişkin düzenleme hakkında yeterli düzeyde bilgi sahibi olamıyorlar ya da işverenin olumsuz algısı endişesi ile bu hakları yeterli düzeyde talep edemiyorlar”
“ÜLKEMİZDE İŞ-AİLE YAŞAMININ UYUMLAŞTIRILMASINA YÖNELİK BÜTÜNCÜL BİR POLİTİKADAN SÖZ ETMEK MÜMKÜN DEĞİL”
“Ülkemizde iş-aile yaşamının uyumlaştırılmasına yönelik son dönemde yapılan tartışmalar da hem kadın hem erkek çalışanların iş-aile sorumluklarını dengeleyerek ve işgücü piyasasındaki eşitsizlikleri ortadan kaldırma amacına yönelik bütüncül bir politikadan maalesef söz etmek mümkün değil . Bunları bir bütün olarak ele aldığımızda, yaşanan sorunları , işgücü piyasasının yapısal sorunlarından bağımsız değerlendiremeyiz. Sadece işgücü piyasası ya da sadece aile politikaları alanı ile de sınırlandıramayız.
Tüm bunları bir bütün olarak refah hizmetlerinin sunumu ve modellenmesi ekseninde ele almamız gerekiyor.
İşte Öz Sağlık-İş Sendikası olarak tüm bu soruları sağlık ve sosyal hizmet emekçileri adına, yetkili sendika olarak bizler kendimize sorduk. Kendi çözüm önerilerimizi oluşturduk ve ortaya bu proje çıktı.”
HAK-İŞ GENEL BAŞKANI MAHMUT ARSLAN:
“ÖZ SAĞLIK-İŞ SENDİKAMIZI TEBRİK EDİYORUM”
Konuşmalarına Öz Sağlık-İş Sendikamızı tebrik ederek başlayan HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Genel Başkanınızdan, üyesine kadar büyük başarılara imza attınız. Öz Sağlık-İş Sendikamızın hem Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda hem de Sağlık Bakanlığı’nda yeniden toplu iş sözleşme yetkisi almasının gururunu yaşıyoruz” dedi.
“HAK-İŞ EN ÇOK PROJEYE İMZA ATAN KONFEDERASYON”
HAK-İŞ ve bağlı sendikaların üyelerine yönelik projeleri daha sık gerçekleştirmesi gerektiğini ifade eden HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, “HAK-İŞ en çok projeye imza atan konfederasyondur. HAK-İŞ ve bağlı sendikalar olarak yeni projelerle devamlı sahaya inmemiz, sorunları yerinde anlamak ve çözüme kavuşturmamız gerekiyor” dedi.
“ÖZ SAĞLIK-İŞ CİDDİ BAŞARILAR ELDE ETTİ”
Öz Sağlık-İş Sendikamızın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Üniversitelerde ciddi başarılar elde ettiğini belirten HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, “Öz Sağlık-İş Sendikamızın Genel Başkanı Devlet Beyin başkanlığında üniversitelerde ciddi başarılar elde edildi. HAK-İŞ olarak daha da güçleneceğiz.” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’DE KADIN ÇALIŞANLARIN EN FAZLA ÜYE OLDUĞU KONFEDERASYON HAK-İŞ”
Türkiye’de kadın çalışanların en fazla üye olduğu Konfederasyonun HAK-İş olduğunu söyleyen Arslan, “İş aile uyumunun odağında kadın ve erkek olması gerekiyor ancak ne yazık ki her zaman kadın öne geliyor. Ortada ne yazık ki ciddi bir problem var. Kadın çalışanlarımızın çalışma hayatından kopmamasını sağlamalıyız. Kadınlarımızın çocuklarına bakarken iş yaşamından kopmadan aynı zamanda aile birlikteliğini sağlamalıyız.” dedi.
“KADIN İSTİHDAMINI ARTTIRACAĞIZ”
İşyerlerinde karşılaşılan taciz ve şiddetle mücadelede öncü Konfederasyonun HAK-İŞ olduğunu ve kadınların iş yaşamında daha fazla yer alması gerektiğini dile getiren HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, “İş aile uyumu gündeme gelmişse eğer orada biz varız, orada HAK-İŞ var. Kadın istihdamını arttırmak için çabalıyoruz. Kadınlarımızın istihdamda kalması için elimizden geleni yapmalıyız. Sendikalarımız da elinden geleni yapmalı” ifadelerini kullandı.
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKAN YARDIMCISI DR. SEVİM SAYIM MADAK:
“BAKANLIĞIMIZ HER ZAMAN AİLELERİN İHTİYAÇLARINI ODAĞA ALMIŞTIR”
İş Aile uyumunun sağlanması yoluyla aile yapısının güçlendirilmesi projemizin taraflara hayırlı olması temennisinde bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Dr. Sevim Sayım Madak, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Yüzyılı vizyonunda aile kurumunun korunması ve güçlendirilmesine verilen önem ülkemiz geleceği için atılan kritik adımlardan biridir. Bakanımız Sayın Mahinur Özdemir Göktaş ise Bireylerin ve ailelerin ihtiyaçlarını odağına alarak onları güçlendirecek politikalar programlar üretmektedir” ifadelerini kullandı.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKAN YARDIMCISI PROF. DR. LÜTFİHAK ALPKAN:
“BU ÇALIŞMALARIN SÜRDÜREBİLİR ÇÖZÜMLER OLDUĞUNA İNANIYORUZ”
Çalışanların iş aile uyumunun sağlanmasının önemine değinen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan Yardımcısı Prof.Dr. Lütfihak Alpkan, “Yozgat, Hatay ve Samsun da verilen bu eğitimler yerli ve yerinden çözüm modeli olarak bir taraftan iş hayatında kayıtlı olmayı bir taraftan sendikalı olmayı sağlayacak sürdürülebilir çözümler olduğunu düşünüyoruz. Bu çalışmanın iyi bir uygulama örneği olarak diğer bölgelerimizde yaygınlaştırılacağının da yerinde olacağını, bizimde desteğimiz olursa işbirliğine devam etme arzumuzu beyan ediyoruz” dedi.
PROJE DEĞERLENDİRMESİ YAPILDI
HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Sendikamız Genel Başkanı Devlet Sert’in moderatörlüğünde ÖZ-SAM Yürütme Kurulu Başkanımız Prof.Dr. Mehmet Merve Özaydın ve Proje eğitmenlerinden Dr. Orhan Koç İş Aile Uyumunun Sağlanması Yoluyla Aile Yapısının Güçlendirilmesi Projemizin değerlendirmesini yaptılar.