SERT, HAK-İŞ AKADEMİK KURUL TOPLANTISI’NA KATILDI
Konfederasyon Genel Başkanımız Mahmut Arslan ve Sendikamız Genel Başkanı Devlet Sert, HAK-İŞ bünyesinde kurulan HAK-İŞ Akademi “Akademik Kurul Tanışma ve İstişare Toplantısı”na katıldı.
Konfederasyonumuz Genel Başkanı Arslan’ın Başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya, Hak-iş Genel Başkan Yardımcısı ve Sendikamız Genel Başkanı Devlet Sert, Hak iş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Kayabaşı, Genel Sekreterimiz Eda Akbulut, Genel Sekreter Yardımcılarımız Fatma Zengin, Hamdi Abdullah Koçoğlu, HAK-İŞ Akademisi Başkanı Prof. Dr. Cengiz Anık, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Yavuz Atar, Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikalar Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Şükrü Karatepe başta olmak üzere HAK-İŞ Akademik Kurulu’nda yer alan rektörler, akademisyenler ve uzmanlar katıldı.
HAK-İŞ Akademisi Çalışma Hayatı Adına Önemli Çalışmalar Gerçekleştirecek Genel Başkanımız Mahmut Arslan, gerçekleştirilen toplantının HAK-İŞ Akademisinin geleceği açısından hedefler ve çalışma politikaları oluşturulması noktasında önemli olduğunu, HAK-İŞ Akademi’nin çalışma hayatına dair birçok alanda önemli çalışmaları gerçekleştirerek raporları kamuoyu ile paylaşacağını ifade etti.
“HAK-İŞ Akademisini Kurarak Bir İrade Ortaya Koyduk”
HAK-İŞ Konfederasyonu’nun HAK-İŞ Akademisini kurarak bir irade ortaya koyduğunun altını çizen Genel Başkanımız Arslan, “Çalışma hayatı ile ilgili birçok alanda bizim aynı zamanda bir think tank kuruluşu gibi, bir araştırma kuruluşu gibi de çalışmaya ihtiyacımız var. Belirlediğimiz temel alanlarda bu konuda hocalarımızın tecrübelerinden, onların bu konudaki birikimlerinden yararlanmak istiyoruz. Bunun için de birlikte çalışmamız gerekiyor. Bu alanda tabii ki zorluklar var biliyoruz. Ancak bütün zorluklara rağmen eksiklerimizi, yapmamız gerekenleri ve yapamadıklarımızı belirleyerek, açık ve net bir şekilde akademisyenlerimizle fikir alışverişinde bulunarak çalışmalarımızı sürdürmemiz gerekiyor” dedi.
“HAK-İŞ Akademisinin Başarılı Çalışmalar Yapacağına İnanıyorum”
HAK-İŞ Akademisi ile gerek dünyaya, gerek ülkemize ait sorunların çözümlerinin kamuoyu başta olmak üzere, yöneticiler; işverenler ve ülkemizle paylaşılması yönünde bir irade ortaya koyulacağını ifade eden Arslan, “Bunu yapabildiğimiz ölçüde bir yolun başındayız. Umarım sürdürülebilir bir çalışmayı birlikte olmayı başarmış oluruz. Ben Konfederasyonumuzun bu iyi niyetini, Kongre kararımızla bize verilen sorumluluğun, ete kemiğe büründürülmesi olarak gördüğümüz HAK-İŞ Akademi kurulunun başarılı çalışmalar yapacağına inanıyorum ”dedi.
“HAK-İŞ Akademisi Vergi Konusunda Önemli Bir Çalışma Gerçekleştiriyor”
HAK-İŞ Akademisinin Vergi konusunda bir çalışma gerçekleştirdiğini ve yakında kamuoyu ile paylaşılacağı müjdesini veren Genel Başkanımız Arslan, “Akademik çalışmalarımızın ilk ürünlerinden birisini inşallah vergi konusunda gerçekleştireceğiz. Hocalarımız çalışıyor, teşekkür ediyorum. Aylardır bu konuda hakikaten Türk vergi sistemi konusunda kapsamlı bir çalışmayı, bir raporu önümüzdeki günlerde kamuoyuyla da paylaşacağız” dedi.
“Türkiye’de Sendikalaşma Konusunda Bir Temsil Krizi Yaşanıyor”
Genel Başkanımız Arslan Türkiye’de sendikalaşma konusunda bir temsil krizi yaşandığını 16 milyondan fazla sigortalı olduğunu, sendikalaşma oranlarının yüzde 15’lerde, toplu iş sözleşmelerinden yararlanma oranlarının ise yüzde 10 seviyelerinde olduğunu ifade etti. Arslan, temsil sorunun sebeplerinin başında mevzuat ve güven sorunu olduğuna dikkat çekti. Arslan, “İşçiler özgür iradeleriyle sendikalaşamıyorlar. Mevzuatımız, mutlak bir iş güvencesi sağlamadığı için işçilerin örgütlenme mücadelesi her seferinde başarısızlıkla ve işçilerin işten atılmasıyla sonuçlanıyor” dedi. İkincisinin de güven sorunu olduğunu ifade eden Arslan, bunun bir kısmının işçilerden, bir kısmının da işverenlerden kaynaklandığını. Arslan, işverenlerin aradan 45 yıl geçmesine rağmen, 12 Eylül öncesi sendikacılığı, kaos, grevler ve eylemleri düşünerek, o korkularla hareket ederek veya o korkuları kendilerine maske yapıp sendikal hareketi engellemeye çalışan bir işveren kesimi olduğunu söyledi.
“İşçi Kesimi Korunmasız ve Giderek Korunmasızlığı Artıyor”
Tüm bu baskılar neticesinde sendikaların temsil krizini aşamadığını hatırlatan Arslan, “Dolayısıyla sendikalar hem bu temsil krizini aşamıyorlar. Bu korku ve endişeleri ortadan kaldıracak şekilde kendilerini yeterli olarak ortaya koyamıyorlar. Bütün bunları yan yana getirdiğiniz zaman dünya demokratik ülkeler ortalamasının altında bir sendikalaşma oranıyla karşı karşıyayız. Bu çözülmesi gereken bir konu, Türkiye’nin endüstri ilişkiler sistemini sağlıklı bir zemine oturtabilmesi için bunun makul bir noktada olması gerekiyor. İşverenlerimiz çok güçlü, devletimiz çok güçlü ama sacayağının öbürü işçi kesimi maalesef bu konuda korunmasız ve giderek de korunmasızlığı artıyor” dedi. İşçi kesiminin yüksek enflasyonlu dönemlerde en çok etkilenen kesimlerden olduğunu hatırlatan Arslan, “Yüksek enflasyonlu dönemlerde en çok kaybedenler emekçiler, son 4-5 yıl içerisinde TÜİK’in rakamlarına baktığımız zaman emeğin milli gelirden aldığı pay yüzde 34’lerden yüzde 27’lere düşüyor. O dönemde sermayenin aldığı pay yüzde 48’lerden yüzde 54’lere yükseliyor. Bu sistemin doğal bir sonucu. O nedenle böyle alt ve üst gruplar arasındaki dengesizliğin de giderek arttığı bir dönemden geçiyoruz” dedi.
“Kıdem Tazminatı Zayıflatılmış Durumda”
Kıdem Tazminatı ile ilgili de sorunların olduğunun altını çizen Arslan, geçmişe göre kıdem tazminatlarının zayıflatıldığını, özel sektörde kıdem tazminatının uygulanmadığını ifade etti. Arslan, “Kıdem Tazminatı özellik özel sektörde kâğıt üzerinde kalmıştır. Maalesef yapılan bir kısım düzenlemeler özellikle arabuluculuk sistemiyle özel sektörde kıdem tazminatları hemen hemen ortadan kalkmış durumdadır” dedi. Kayıtdışı Ekonomi ve İstihdam Örgütlenmenin olmadığı yerlerde yaygın bir şekilde devam eden kayıtdışı ekonomi ve istihdamın OECD ülkeleri ortalamasının 2 katı olduğunu ifade eden Arslan, oranların çalışanları doğrudan etkilediğini ifade etti. Arslan, “Maalesef bu durum bizi doğrudan etkiliyor. Vergi ve dolaylı vergiler Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir sosyal devlet olduğundan yola çıkarsak, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi anlayışı, yakaladığından vergi alan bir noktaya doğru hızla gidiyor” dedi.
Dünya Sendikal Hareketi
Dünyada da işçi kesimi ve çalışma hayatı açısından benzer sorunları yaşandığına vurgu yapan Arslan, HAK-İŞ’in dünyada olup bitenler hakkında da önemli çalışmalar yaptığını ifade etti. Arslan, HAK-İŞ’in dünyanın en büyük işçi örgütü olan ve 200 milyondan fazla işçiyi temsil eden Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu ITUC’un başkan yardımcılığı görevini yürüttüğünü dile getirerek, “Orada da tablo bizdekinden farklı değil. Dünyanın büyük bir bölümünde maalesef, sorunlar her gün biraz daha artarak devam ediyor. Çin, Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Endonezya, Brezilya, Meksika, Nijerya gibi büyük nüfuslu ülkeler de ne yazık ki Neoliberalizmin kötü bir kopyası olduğu için de daha da fazla sorun, daha da fazla zorluk önümüze geliyor” dedi.
“Yeni Bir Sendikal Anlayış İnşa Etmek İçin Çalışıyoruz”
Türkiye’nin var olan sorunlarına çözüm ortaya koyabilecek bir sendikal anlayışın inşa edilmesi gerektiğini ifade eden Arslan, HAK-İŞ’in neoliberalizmin dayattığının aksine, Türk Endüstriyel ilişkiler sistemi ve dünyaya armağan edebileceği yeni bir sistemi oluşturmak adına, kurulduğu günden bu yana mücadele etiğini, son 12 yıllık süreçte de tüm kesimleri bir araya getirerek bu konuda çözüm bulma arayışında büyük mesafe kaydettiğini ifade etti. HAK-İŞ Sorunların Çözümü İçin Çalışıyor Arslan, HAK-İŞ’in sistemdeki sorunları dile getirirken, sadece sorunlar üzerinde odaklanarak şikayetçi bir model benimsemek yerine, sorunların çözümlerini de dile getirdiği bir modeli temel alarak çalışmalarını gerçekleştirdiğini belirterek, “Sorunlara çözüm bulmak kolay olmuyor, bu çözümler için akademisyenlerimizle ve hocalarımızla birlikte çalışacağız. Burada dünyadaki bir modeli Türkiye’ye aynen taşımak yerine ülkemizin şartlarını dikkate alarak modeller geliştirebiliriz ama bunu tartışmamız gerekiyor” dedi.
Sert: “HAK-İŞ Türkiye Sevdamızın Heyecanını Duyan Herkes İçin Bir Okul”
Hak-iş Genel Başkan Yardımcısı sendikamız Genel Başkanı Devlet Sert, HAK-İŞ Akademinin kurulmasının önemli ve tarihi bir çalışma olduğunu ifade ederek, “HAK-İŞ aslında bir okul, kuruluş amacıyla, Türk sendikal hayatına sunmuş olduğu değerler sendikacılığı ile çalışma hayatına katmış olduğu ilkeli, kararlı, milli sendikacılık duruşu ile bir okul, 22 Ekim 1976’dan bu yana hem bünyesinde hizmet veren sendikacılar için, hem çatısı altında hak hukuk aradığı işçisi için, aziz milletimiz için, büyük ve güçlü Türkiye sevdamızın heyecanını duyan herkes için bir okul”ifadelerini kullandı.
“İş Kollarımıza En Büyük Katkıyı Sunacak”
İşçinin ekonomik, özlük ve sosyal haklarını daha da ileriye taşımak için mücadelelerini sürdürdüklerini kaydeden Sert, “Bizler sendikacıyız, bizim işimiz işçi ile. İşçinin hak ve kazanımlarını nasıl daha çok artırabiliriz diye, insanca bir yaşam sürdürebileceği, ailesiyle, çoluk çocuğu ile güzel bir gelecek hayalini kurmasına daha fazla nasıl yardımcı olabiliriz diye gece gündüz mücadele halindeyiz. İşte tam da burada hepimizin ihtiyaç duyduğu, ülkemizin ekonomik, siyasal ve sosyal sorunlarına en iyi çözüm önerileri ve modelleri ortaya koyacak, hem konfederasyonumuzu hem de üye sendikalarımızın kendi iş kollarındaki sorunlarına projeksiyon tutacak yaklaşımların oluşumuna en büyük katkıyı HAK-İŞ Akademi verecek”dedi.
“HAK-İŞ Akademisi İşçimize, Paydaşlarımıza, Sendikalarımıza Hayırlı Olsun”
HAK-İŞ Akademi kurulurken akademi camiasına çağrıda bulunulduğunu ve tüm akademisyenlerin bu çağrıya olumlu yanıt vermesinin önemine değinen Sert, “HAK-İŞ Akademi kurulurken akademi camiasına bir çağrımız olmuştu. ‘Bizimle yol yürür müsünüz?’ diye, biz 74 hocamıza çağrıda bulunduk, 74’ü de bu çağrımıza ‘elbette’ diyerek karşılık verdi. Akademik camianın bu çağrımıza vermiş olduğu karşılık da en az HAK-İŞ Akademi’nin varlığı kadar bizleri mutlu etti. Kıymetli hocalarımıza bu değerli yaklaşımlarından ve HAK-İŞ’imize gösterdikleri önemden, verdikleri değerden dolayı da ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Akademimiz, bize güvenen ve bu konfederasyon çatısı altında çalışma hayatına devam eden işçimize, paydaşlarımıza, sendikalarımıza hayırlı uğurlu olsun” dedi.
Genel Sekreterimiz Eda Akbulut, “Genel kurul kararlarımızdan biri olan ve yönetim kurulumuzun aldığı kararla kurulan akademik kurulumuzun bugün burada ilk toplantısını, bu kadar yoğun bir katılma gerçekleştirmesi gerçekten gurur verici. İnşallah siz kıymetli akademisyenlerimizle birlikte, çalışma hayatına ilişkin çok daha yeni modeller, yeni kavramlar geliştirmeye devam edeceğiz. HAK-İŞ Akademi olarak alacağımız mihenk taşı niteliğindeki yeni stratejiler için, bugünkü başlangıç için, sizlerin burada olmasından dolayı çok teşekkür ediyorum” dedi.
HAK-İŞ Akademi Başkanı Prof. Dr. Cengiz Anık, HAK-İŞ Konfederasyonu bünyesinde uzun yıllardır çok sayıda akademisyenle birlikte çalışmalar yürüttüğünü ifade ederek, “Bize her türlü desteği veren HAK-İŞ Genel Başkanı ve Yönetim Kuruluna teşekkür ediyorum” dedi.
HAK-İŞ’in yeni bir sendikal perspektif arayışı içinde olduğunu ifade eden Anık, “HAK-İŞ bu vicdansız ve merhametsiz dünyanın dışında alternatif bir dünyanın olup olmayacağı arayışı peşinde” dedi. Toplantıda, HAK-İŞ Akademi Kurulu üyesi akademisyenlerde birer selamlama konuşması gerçekleştirdi.
Toplantı toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.