KONFEDERASYONUMUZ HAK-İŞ ÖNCÜLÜK ETTİ

ÇALIŞMA YAŞAMINDA ŞİDDET VE TACİZİN KALDIRILMASINA İLİŞKİN ILO SÖZLEŞMESİ ARTIK TOPLU SÖZLEŞMELERE UYARLANACAK

 

HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, ILO C190 sayılı Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşmenin toplu iş sözleşmelerine uyarlanması konusunda yapılan çalışmayı kamuoyuna açıkladı ve “Şiddete Sıfır Tolerans” Politika Belgesini imzaladı.

HAK-İŞ Konfederasyonu tarafından düzenlenen basın açıklamasında Genel Başkan Mahmut Arslan, ILO C190 sayılı Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşmenin” toplu iş sözleşmelerine uyarlanması konusunda yapılan çalışmayı kamuoyuna açıkladı.

Toplantıya HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Sendikamız Genel Başkanı Devlet Sert, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Av. Hüseyin Öz, Genel Sekreter Eda Güner, Sendikamız Kadın Komite Başkanı ve Denetleme Kurulu Üyesi Tuba Gülpembelioğlu, TİS Uzmanımız Ecrin Ferah ve konfederasyonumuza bağlı diğer sendikaların başkan, yönetici ve uzmanları da katıldı.

 

“Bugün Bizler İçin Tarihi Bir Gün”

Toplantıda katılımcılara yönelik konuşma gerçekleştiren HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, “Bugün bizim için tarihi bir gün. Konfederasyonumuz her alanda olduğu gibi işyerinde taciz ve şiddetle mücadele konusunda da öncülük ve liderlik yapma misyonunun gereğini yerine getiriyor. HAK-İŞ çalışma hayatının önemli bir aktörüdür. İnsana ait, insana dair hangi sorun varsa bu sorun ile ilgili HAK-İŞ’in bir çözümü, önerisi ve hedefleri vardır” dedi.

 

“C190’ın ne anlama geldiğini bilmeliyiz”

Genel Başkan Mahmut Arslan, ILO C190’ın Türkiye tarafından henüz imza altına alınmadığını hatırlatarak, “Türkiye henüz bu sözleşmeyi imzalamadı ancak geçtiğimiz yıldan başlayarak, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımıza C190’ın imzalanmasının çalışma hayatının aktörleri için ne anlama geldiğini ifade ettik. C190’ın çalışma barışı, işçi-işveren ilişkileri, verimlilik ve iş barışı için çok temel bir görevi olduğunu ifade ettik” şeklinde konuştu.

 

“HAK-İŞ Bir İlki Başardı”

Çalışma hayatının uluslararası bir sözleşme ile birlikte yeniden düzenleneceğinin altını çizen Arslan, “Konfederasyon olarak yeni bir yola çıktık. HAK-İŞ olarak sendikalarımıza yol gösterici bir çalışma yapmak istedik. Bu çalışmaya emek veren arkadaşlarımıza, sendikalarımıza, uzmanlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Gerçekten bir ilk. Bu ilkleri oluşturmak zordur. Sözleşmenin genel hükümlerinden yola çıkarak bunu toplu sözleşme modeline dönüştürmenin ne kadar zor olduğunu biliyorum ama bunu başarmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

 

KONFEDERASYONUMUZ HAK-İŞ TARAFINDAN YAPILAN ÇALIŞMANIN İÇERİĞİ

ILO C190 sayılı Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşmenin toplu iş sözleşmelerine uyarlanması konusunda yapılan çalışmada şu başlıklar yer aldı:

“HAK-İŞ olarak:

  • İnsan onuruna dayanan bir çalışma kültürünün önemini biliyor, herkesin şiddet ve tacizden arınmış bir çalışma yaşamı hakkına sahip olması gerektiğine inanıyoruz.

 

  • Herkesin her türlü şiddet ve tacizden arınmış çalışma hakkına sahip olduğu inancıyla, şiddet ve tacizi önlemek için karşılıklı saygı ve insan onuruna dayanan bir çalışma kültürünü hedefliyoruz.

 

  • İşyerlerinde “Şiddete Sıfır Tolerans” anlayışının benimsenmesini ve politika haline getirilmesini hedefliyoruz.

 

  • Çalışma yaşamında; fiziksel, cinsel, ekonomik, siber, ısrarlı takip, psikolojik taciz (mobbing) dâhil olmak üzere her türlü şiddetin ve tacizin izlenmesini ve önlenmesini istiyoruz.

 

  • İşyerlerinde gerçekleşen şiddet ve tacizin çalışanların itibarını ve onurunu zedelediğini, kişinin verimliliğini azalttığını, sağlığını kaybetmesine neden olduğunu ve bu nedenlerle çalışma hayatını olumsuz etkilediğini görüyoruz.

 

  • İş esnasında meydana gelen, işle bağlantılı veya işten kaynaklanan her türlü şiddeti ve tacizi işyerinde gerçekleşmiş şiddet olarak tanımlıyoruz.

 

  • Kendisine yönelmiş veya yönelmesi kuvvetle muhtemel şiddet veya taciz olayı nedeniyle hayati tehlikesinin olduğu/tehdit altında olduğu belgelenen, kendisini korumaya yönelik özel koruma tedbiri bulunan veya uzaklaştırma kararı olan işçinin talebi üzerine;

 

  • Uygun bir pozisyonun olması halinde görev yeri değişikliği yapmasını,

 

  • İş sözleşmesini bildirimsiz olarak feshetme hakkının tanınmasını ve kıdem tazminatının tam olarak ödenmesini,

 

  • Bu nedenle iş sözleşmesini fesheden işçinin işe tekrar başlamak istemesi halinde işe alımda öncelik tanınmasını,

 

  • Kısmi süreli, uzaktan çalışma, vardiyalı çalışma gibi esnek çalışma imkânlarının sağlanmasını,

 

  • Kıdemden sayılan ücretli/ücretsiz izin hakkı verilmesini istiyoruz.

 

  • Kendisine yönelmiş veya yönelmesi kuvvetle muhtemel şiddet veya taciz olayı nedeniyle; işi kesintiye uğrayan ve buna bağlı olarak hakkında disiplin cezası verilen ve/veya iş sözleşmesi feshedilen işçinin durumunu belgelemesi halinde ilgili disiplin cezasının iptalini ve/veya işe iadesinin yapılmasını talep ediyoruz.

 

  • İşyerinde iş sağlığı güvenliği uygulamalarında fizyolojik ve psikososyal unsurlara aile içi şiddeti de dahil ederek, iş sağlığı ve güvenliği bağlamında işyeri risk değerlendirmesinin yapılarak, tehlikelere karşı önlemlerin alınmasını istiyoruz.

 

  • İşyerinde şiddet ve tacize maruz kalan işçiye, iş göremezlikle sonuçlanan psikososyal, fiziksel veya başka herhangi bir yaralanma veya hastalık durumunda işveren tarafından maddi ve manevi destek sağlanmasını istiyoruz.

 

  • İşyerinde işveren ve işçi arasında iyi ve dengeli çalışma koşullarının sağlamasını istiyoruz.

 

  • İşyerlerinde  “İş Barışının Sağlanması, Şiddet ve Tacizin Önlenmesi ve İzlenmesi Komisyonu” kurulmasını hedefliyoruz.

 

  • İşveren ve sendikaların birlikte çalışma yaparak işyerlerinde iş barışının sağlanmasını ve şiddetin sıfıra indirgenmesini hedefliyoruz.

 

  • İşyerlerinde, şiddete maruz kalan işçinin başvuru yapabileceği bir mekanizmayı kurmayı hedefliyoruz.

 

  • İşyerinde şiddet ve taciz algısının düzenli olarak incelenmesi amacıyla önleyici politikaların geliştirilmesini hedefliyoruz.

 

  • İşyerinde şiddet ve tacize ilişkin verilerin hazırlanmasını, erişilebilir biçimlerde rehberlik, eğitim ve farkındalık oluşturma faaliyetlerinin gerçekleştirilmesini hedefliyoruz.

 

  • Şiddet ve psikolojik taciz nedeniyle adli ve idari merciler tarafından ceza verilen kişilere işyerlerinde ve sendikalarda yöneticilik, amirlik, şeflik, temsilcilik gibi pozisyonlarda görev verilmemesini önemsiyoruz.

 

  • “Şiddete Sıfır tolerans” bakışı ile çalışma ortamının düzenlenmesinde sorumluluk alınmasını, doğru eylem ve davranışların teşvik edilmesini ve bu hususta işyeri politikalarının hazırlanmasını istiyoruz.

 

  • Şiddet ve tacizin önlenmesi ile işyerlerinde verimliliğin artacağına inanıyoruz.”

 

ARSLAN, “ŞİDDETE SIFIR TOLERANS” POLİTİKA BELGESİNİ İMZALADI

HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Şiddete Sıfır Tolerans” Politika belgesini imzaladı.

 

“ŞİDDETE SIFIR TOLERANS” POLİTİKASI NELERİ KAPSIYOR?

HAK-İŞ Konfederasyonu; çalışma yaşamında şiddet ve tacizin bir insan hakları ihlali, fırsat eşitliğine yönelik bir tehdit olduğunu, insana yakışır iş ile bağdaşmadığını, ev içi şiddet de dâhil olmak üzere cinsiyete dayalı şiddet ve tacizin kadın ve kız çocuklarını orantısız şekilde etkilediğini kabul eder.

Çoklu ve kesişen ayrımcılık biçimleri, eşit olmayan cinsiyete dayalı güç ilişkileri ve kalıp yargıları da dâhil olmak üzere, temel neden ve risk faktörlerini ele alan kapsayıcı ve bütünleşik bir yaklaşımın çalışma yaşamında her türlü şiddet ve tacize son vermek için esas olduğunun farkında olarak “Şiddete Sıfır Tolerans” anlayışını benimser ve bu politika belgesinde yer alan hususlar çerçevesinde davranmayı taahhüt eder.

 

  HAK-İŞ:

  • Çalışma yaşamında şiddet ve tacizin bir kişinin psikolojik, fiziksel ve cinsel sağlığını, saygınlığını, aile ve sosyal çevresini etkilediği gerçeğine dayanarak, işyerinde ve işle ilgili her ortamda (iş seyahatleri, eğitim, etkinlik ve sosyal faaliyetler, işle ilgili iletişimler, işe gidiş-gelişler) meydana gelen, işle bağlantılı veya işten kaynaklanan şiddet ve tacizle mücadele ile ilgili önlemler almayı,

 

  • Şiddet ve tacizi önlemek için karşılıklı saygı ve insan onuruna dayanan bir çalışma kültürünü teşvik etmeyi ve çalışanlar için sağlıklı ve şiddetten arınmış bir çalışma ortamı oluşturmayı,

 

  • Çalışanlarına, ailelerine ve iş ortaklarına çalışma yaşamında ve ev içinde her tür şiddet ve taciz; bunları önleme ve koruma yöntemleri hakkında çeşitli eğitimler ile faaliyetler düzenleyerek farkındalığı arttırmayı ve bilinçlendirmeyi,

 

  • Çalışanlar ve temsilcilerinin katılımıyla şiddet ve tacize dair tehlikeleri belirleyip riskleri değerlendirerek önlemler almayı, iş sağlığı ve güvenliği yönetiminde ev içi şiddet de dâhil olmak üzere mahremiyet ve gizliliğin korunmasını sağlayan gerekli mekanizmaları oluşturmayı,

 

  • Ev içi şiddete maruz kalan çalışanların destek alabilecekleri mekanizmaları oluşturmak amacıyla sivil toplum ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği geliştirmeyi ve gizlilik esası ile çalışanın mahremiyetine özen göstererek gerekli bilgilendirmeyi, yönlendirmeyi yapmayı ve çözüm için destek olmayı,

 

  • İşyerinde şiddet ve tacizin yaşanması durumunda gizlilik ve tarafsızlığı gözeten, etkin işleyen şikâyet, soruşturma, yönlendirme, destek ve telafi mekanizmaları kurmayı,

 

  • Çalışma yaşamında ve ev içinde şiddet ve tacize son vermek için fıtratta farklılık haklarda eşitlik yaklaşımı ile çalışma yaşamında liderlik/ yol göstericilik rolü üstlenmeyi, kamu kurumlarıyla, sivil toplumla ve ilgili kuruluşlarla yapıcı işbirlikleri geliştirmeyi,

 

Taahhüt eder.”