ESKİŞEHİR’DE MOBBİNG EĞİTİMİ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından finanse edilen ve sendikamız tarafından yürütülen “Sosyal Hizmet Sektöründe Mobbing’in Ortadan Kaldırılması ve Önlenmesi Projesi” eğitim çalışmalarının Giresun ve Diyarbakır bölümlerinin ardından son eğitim olan Eskişehir de tamamlandı.
Sendikamız Genel Başkan Yardımcısı Tuba Gülpembelioğlu tarafından yürütülen projenin eğitim içerikleri kapsamında işçiye şiddetle mücadele yöntemleri, Mobbing, Temel İSG, Çatışma Yönetemi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği eğitim ve uygulama atölye eğitimlerinin üçüncüsü Eskişehir’de gerçekleşti.
Proje kapsamında ayrıca psikolojik saldırı uygulayan kişi-kişilerle mücadele etme yöntemlerinin öğretildiği eğitimlerin Eskişehir ayağına Sendikamız Genel Başkanı Devlet Sert, Genel Başkan Yardımcımız ve Proje Koordinatörü Tuba Gülpembelioğlu, Eskişehir Şube Başkanımız Filiz Taşdelen ve Şube Yönetim Kurulu Üyeleri, temsilcilerimiz ve üyeler katıldı.
Eğitim programında, sendikamız tarafından farkındalık oluşturması adına hazırlanan Kamu Bilgilendirme Spotunun gösterimi de yapıldı.
GENEL BAŞKAN SERT:
“MOBBİNG BİR SUÇ, BİR İHLAL VE BİR KUL HAKKIDIR”
Projenin Eskişehir eğitim programına katılan Genel Başkanımız Devlet Sert, mobbingin bir suç, bir ihlal ve bir kul hakkı olduğuna işaret ederken, “ Proje sonunda hazırlanacak raporların, mevzuat çalışmalarına ışık tutacağına, sorunu kökten çözümlenmese dahi çözme iradesi noktasında Sendikamızın bir katkısı olacağına inanıyorum” dedi.
Sert programda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Sosyal Hizmet Sektöründe Mobbingin Önlenmesi ve Kaldırılması Projesi kapsamında bugün burada yoğun bir eğitime tabi tutulacağız. Bu eğitimin hayırlara vesile olmasını, sizlere fayda getirmesini, çalışma hayatına ışık tutmasını temenni ediyorum.
Mobbing nedir, kapsamı nedir hocalarımız tarafından size detaylı olarak anlatılacak. Hocalarımızın işyerlerimizde, müdürlüklerimizle idarecilerimizle mobbingle alakalı görüşmeleri oldu. Ben isterdim ki idarecilerimizde burada bulunsun, çünkü bu ortak bir sorun, mobbingle alakalı söyleyemeyecekleri şeyleri burada gündeme taşımak onlar içinde önemliydi. Hayırlısı olsun, sonuçta biz kendi üyelerimize yönelik mobbingle alakalı yapılacak tüm çalışmaları çok önemsiyoruz. Proje sonrası Bakanlığa sunacağımız raporların kanuni düzenlemelerde dikkate alınacağına ve bu sorun ortadan tamamen kalkmasa dahi en azından çözümü noktasına ışık tutacağına inanıyorum.
Sağlık Bakanlığı’nda şiddetle alakalı raporumuz, ulusal ve uluslararası alanda ses getirdi. Her konuşmada söylüyorum mobbing eşittir kul hakkıdır. Bugün ki anlamda da insan hakları ihlali diyebiliriz. Bu bir ihlal, bu bir suç, bu bir kul hakkıdır. Bunun ortadan kaldırılması bizim işyerlerimizde sevgiye, saygıya dayalı, esas bu profili çizersek inanıyorum ki bu problemler ortadan kalkacaktır.
“BİZ İŞYERLERİMİZE, İDARECİLERİMİZ DE BİZE SAHİP ÇIKACAKLAR”
İşyerlerimize sahip çıkacağız, işyerlerimiz bizim ekmek kapımız ama bir taraftan da idarecilerimiz bize sahip çıkacak. Bir taraftan dezavantajlı gruplara hizmet ederken onlara o şefkati gösterirken, diğer taraftan kendi yuvalarımızın yıkılmasına asla müsaade etmeyeceğiz.
Sorunlarımız var, Aile sosyal de çalışan arkadaşlarımızın diğer bakanlıklara baktığımız zaman ne kadar önemli bir iş yaptığının farkındayız. Allah hepinizden razı olsun. Bir taraftan ücretlerimizi alıp, diğer taraftan dualarımızı alacağız. Bunu sizler yapıyorsunuz. Evimizdeki bir yaşlımıza, çocuklarımıza ne kadar tahammül ediyorsak, kurumlarda ki dezavantajlı gruplara o kadar tahammül etme cesareti ve yürekliliğini gösteriyoruz. Orada kaşlarınızı çatsanız, vay sen misin kaşlarını çatan diye hemen kapı dışarı edilmeye çalışılıyorsunuz. Öylesine bir hassas çizgide görev yapıyorsunuz, o yüzden sizin yükünüz çok ağır.
Türkiye genelinde Sendikamızda üyelerimize yönelik psikolojik destek verelim kararımız var, onların daha rahat hareket etmesi onların morallerinin düzgün olması gerekir. Bu işin maddi bir boyutu yok, bunun karşılığı yok. O yüzden bu eğitimlere destek veriyoruz.
“PANDEMİ MÜCADELENİZİ TARİH YAZACAK”
2 yıldan beri hem sağlık çalışanlarımız hem sosyal hizmet çalışanlarımız pandemi döneminde 7 gün 14 gün hatta 30 gün evlerine gitmeden, çoluk çocuğuna sarılmadan buralarda hizmet verdiler ama işin maddi boyutuna gelindiğinde 14 günlük ücret alıyorlar. Genel Müdüre gittiğimizde dedim Sayın Genel Müdürüm bu talimatı veren bakanlık, sizlersiniz, ama 14 gün üzerinden bu arkadaşlara ödeme yapıyorsunuz. Bu hakkaniyetli değil. Doğru söylüyorsunuz dedi.
Çocuk evlerinde daha farklı, buna da biz karşı çıkıyoruz. Ev tipi çalışma deniyor ama, kendi biz kendi evimizde durmuyoruz ki, devletin o çocuklar için açtığı evlerde devletin çocuklarına hizmet ediyoruz.
Bakın 2 yaşındaki yavrusunu, 10 yaşındaki diğer yavrusuna teslim ederek bir hafta evine gitmeden, işyerlerinde nöbet tutan arkadaşlarımız var. Ya da annesi babası felçli, yatalak olup da 14 gün evine gelmeden onları komşularına teslim ederek çalışan arkadaşlarımız var. Bu işin karşılığı maddi olarak ödenemez.
Bunu aslında idarecilerimiz, Sayın Bakanımız da biliyor. Biz bakan hanıma ne kadar sorun varsa, Aile Sosyal de karşılaştığımız genel manada ki sorunlarımızı, kadro sonrası sorunlarımızı bir kitapçık haline getirdik. Bu taleplerimizi biz bir önceki Bakanımıza da, Bakanlıklara da, bürokratlara da takdim ettik.
Şimdi üzerinde çalışmalar yapılıyor, geçen aylarda çalışma yaptık 8-9 saat canlı yayın yaparak uzman hocalarımızla ev tipi çalışma, görev tanımı, zorunlu emeklilik, tayin becayişle ilgili çalıştay düzenledik. Bunları aşmamız lazım. 200 bin üye sayılı bir sendikayız madem, çalışma hayatına yön verecek olan da biziz. Biz olmalıyız. Bunu yapmaya çalışıyoruz. Konfederasyonumuz HAK-İŞ Başkanlığında yaptığımız faaliyetleri ilgili Bakanlıklara sunuyoruz. Sadece sunmakla da olmuyor, bunun takibini yapıyoruz.
Sorunlar elbette olacak, sorunsuz bir dünya yok. Bu sorunların üstesinden adım adım gelmeye çalışıyoruz. İşyerlerimiz de birbirimize sahip çıkacağız. Eksiğimiz varsa hep birlikte düzelteceğiz, böyle yaklaşırsak idareciler bu çalışanlar birbirine kenetlenmiş diyecek. Bunu başarmak sizin elinizde, bizim elimizde. Evet kanuni düzenlemeler var, ama her şey yazıldığı gibi oluyor. Üniversite mezunu olan bir kardeşimiz, toplu sözleşmeyi okur ama okuduğu gibi kalır. Sahada olmak zorundasınız. Birbirimize destek verip, sahip çıkacağız. Sendika sizlerin hakkını koruyup kollamak zorunda.
Sahada kimin olup olmadığına bakarsak, HAK-İŞ ve Öz Sağlık-İş taşeron işçisini örgütlerken birileri “taşerondan sendikalı mı olur, taşeron bizim kırmızı çizgimizdir” dediler.
2008 yılında oluşturduğumuz bu taşeronluk sisteminde çalışan arkadaşlarımızın sorunları nedir, çözüm yolları nedir araştırdığımızda gerçekten içler acısı. Hem zor bir iş yapıyorsunuz hem maddi anlamda karşılığını almıyorsunuz. Dolayısıyla bu sıkıntıya bir dur demenin zamanı gelmişti. Taşeron mücadelemize inandık, çalıştık ve başarıya ulaştık.
AİLE BAKANLIĞI YETKİ TESPİTİ ÇIKTI
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda yetki tespitimiz çıktı. Bundan sonraki süreçte taslağımızı oluşturacağız. Aynı Sağlık Bakanlığı’nda olduğu gibi Kamu Çerçeve Protokolü size de yansıyacak. Arkadaşlarımız süreci, Sendikamızı takip etsinler.
Genel kurulumuzdan sonra inşallah bir Çalıştay daha yapacağız. Bunu yaparsak Türkiye gündemine oturacağız. Sendikamız genç yapıya sahip bir sendika. 2014’ten bugüne kısa zamanda 186 sendika içerisinde ilk 3 e girmek kolay değil. Elbette kanuni düzenlemeyle iş kolları birleşti, kardeş sendikalardan bize katılanlar oldu. Biz bu kardeşlerimizi bir aile ortamı içerisinde, kendilerini misafir hissettirmeden onları sürece dahil etmeye çalıştık. Öz Sağlık-İş çatısı altında hep birlikte bu mücadeleyi vereceğiz inşallah.”
GÜLPEMBELİOĞLU:
“SOSYAL HİZMET SEKTÖRÜ ÇALIŞANLARI İLE YAPILAN BİREYSEL KOÇLUK GÖRÜŞMELERİNDE ÇOK SAYIDA MOBBİNG MAĞDURU ÇALIŞAN OLDUĞU GÖZLEMLENDİ”
Projenin Eskişehir eğitimlerinin açılışında konuşan Proje Koordinatörü ve Sendikamız Genel Başkan Yardımcısı Tuba Gülpembelioğlu, proje kapsamında sosyal hizmet sektörü çalışanları ile yapılan bireysel koçluk görüşmelerinde çok sayıda mobbing mağduru çalışan olduğunun gözlemlendiğini söyledi.
Gülpembelioğlu sunuş konuşmasında şunları ifade etti.
“Çalışmalarında kurumsal iş birliğine önem veren sendikamız tarafından geçtiğimiz yıl yürütülen sağlık ve sosyal hizmetler sektöründe işyeri şiddetinin araştırılması ve önlenmesi projesinin ardından bu kez de sosyal hizmetler sektöründe psikolojik taciz mobbingin ortadan kaldırılması ve önlenmesi projesiyle bugün burada sizlerle beraberiz.
Sadece temel insan hakları ve özgürlüklerine ilişkin kuralların ihlali değil, aynı zamanda çalışan insan onurunun, kişilik değerlerinin ve Anayasal çalışma hakkının ihlalini de ifade eden psikolojik tacizin ortadan kaldırılması ve önlenmesine yönelik böylesine anlamı büyük olan bu projeyle sendikamız ikinci kez bir projeye imza atmıştır.
Şu ana kadar Sosyal Hizmet çalışanlarına yönelik ulusal ve uluslararası bir çalışma mevcut değildir. Çalışma Bakanlığı tarafından finanse edilerek 2020 yılında uygulamış olduğumuz “Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sektöründe İşyeri Şiddetinin Araştırılması ve Önlenmesi Projesi” kapsamında gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre İşyerinde mobbing’e uğrayanların oranı %49,6’dır. Yani her 2 çalışandan bir tanesi işyerinde psikolojik şiddete maruz kalmakta ve bu durumdan ciddi şekilde etkilenmektedir. Sosyal Hizmet çalışanlarıyla yapılan bireysel koçluk görüşmelerinde de çok sayıda Mobbing mağduru çalışan olduğu gözlemlenmiştir.
Tespit edilen somut araştırma sonuçlarından yola çıkan sendikamız, sosyal hizmetler sektöründe böylesine yaygın görülen, Ülkemiz için de önemli bir sorun olan yıldırma, bastırma, sindirme, yok sayma, psiko-terör veya soyut şiddet uygulama anlamlarına gelen, motivasyon eksikliğinin ve verim düşüklüğünün kaynağını oluşturan psikolojik tacizin ortadan kaldırılması için çok önemli bir sorumluluk üstlenmiştir. Sendikamız tüm bu sorunların gelecekte görülmesinin önüne geçmek için sosyal hizmetler alanında çalışanlara ve yöneticilere yönelik gerçekleştirdiğimiz bu eğitimlerle ve projemizle karşılaşılan psikolojik şiddet vakalarının sayısının azaltılmasına katkı sağlayacaktır.
Ben bu kapsamda projemizin hayata geçirilmesinde bizleri cesaretlendiren ve önümüze bir yol açan Genel Başkanımız Sayın Devlet Sert başta olmak üzere projemize finansal olarak destek veren Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına, eğitim süresince eğitimleri veren hocalarımıza, bu toplantıda katkılarını esirgemeyen araştırmacımıza, proje asistanımıza, emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma ve teşkilatımızın değerli yönetici, şube, il başkanı, temsilcileri ve üyelerine teşekkür ederim.
PROJENİN TEMEL AMACI
Projemizin ismi, Sosyal Hizmetler Sektöründe Psikolojik Tacizin Ortadan Kaldırılması ve Önlenmesi Projesidir. Projenin kabul tarihi, 22 Haziran 2021, proje süremiz 6 aydır. Aralık ayında Allah nasip ederse projemizi tamamlayıp teslim etmeyi düşünüyoruz.
Projemizin en temel amacı, yöneticiler ve işçilerin mobbing türleri ve korunma yollarıyla ilgili eğitim vererek konuyla ilgili farkındalık arttırılarak karşılaşılan şiddet kavramının sayısının azaltılmasıdır.
Projemizin özel hedefi ise, Öz Sağlık-İş Sendikamızın örgütlü olduğu 3 ilde en az 105 yönetici ve işçiyle şiddetle mücadele yöntemleri, mobbing, temel iş sağlığı ve güvenliği, çatışma yönetimi, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri ve uygulama atölyeleri yoluyla saldırganla mücadele etme yöntemlerinin öğretilmesi ve mobbing’in önlenmesidir.
Proje faaliyetlerimiz Öz Sağlık-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu 3 farklı ilden 105 çalışan ve yöneticiye eğitimler verilmesi. Bugün burada yaptığımız eğitim bu faaliyetlerden biri. İlk iki eğitimimizi Giresun ve Diyarbakır da gerçekleştirdik. Bugünde sizlerle beraber bu eğitimi gerçekleştirmiş olacağız.
MOBBİNG İLE MÜCADELE REHBER KİTABI
İşyeri mobbingiyle mücadele kitabımızın bastırılması konusunda hocalarımız hazırlıklarına başladı. Hazırlıklar bittikten sonra kitabımız basılacak ve ilgili taraflarla paylaşılmış olacak.
En az 50 çalışan ve yöneticiyle derinlemesine mülakat ve koçluk gerçekleştirilerek mobbing analizi yapılması konusunu da dün itibariyle gerçekleştirmiş olduk. Alanında uzman hocalarımız, sizlerin yöneticileriyle oturup birebir proje görüşmesi, derinlemesine mülakat yaptılar. Bu mülakatlar analiz edilerek bir rehber kitap oluşturulacak. Yine bu rehber kitaplar bakanlıklara sunulmuş olacak.
Kısa film oluşturulması faaliyetini Sendika olarak çok önemsiyoruz. Bu kısa film sayesinde inşallah farkındalık oluşturacağız. Ben bu anlamda huzurlarınızda Genel Başkanımıza teşekkür etmek istiyorum. Genel Başkanımız kısa filmde bizzat rol aldı, konuşma yaptı. Mobbingle alakalı dikkatleri sosyal hizmet çalışanlarının üzerine çekmek adına böyle bir faaliyet gerçekleştirmiş olduk.
Proje çıktılarından da bahsetmek istiyorum; Proje ile Türkiye’de sosyal hizmet işkolunda istihdam edilen örgütlü iş gücünde işyeri mobbinginin görülme nedenleri şekli ve oranı saptanacak. Yürüttüğümüz bu proje ile sosyal hizmet işkolunda çalışan en az 105 örgütlü işçi ve yöneticiye mobbing, mobbingle mücadele yöntemleri, temel iş sağlığı ve güvenliği, çatışma yönetimi, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi verilmiş olacak.
Proje sonunda hazırlanacak raporlar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına sunulacak”.
EĞİTİME KATILANLARA SERTİFİKALARI DAĞITILDI
“SOSYAL HİZMET SEKTÖRÜNDE MOBBİNGİN ORTADAN KALDIRILMASI VE ÖNLENMESİ” Projemiz kapsamında Eskişehir’de gerçekleştirilen eğitimlerin ardından katılımcılara Genel Başkanımız Devlet Sert ve Genel Başkan Yardımcımız Tuba Gülpembelioğlu tarafından sertifikaları takdim edildi.