SOSYAL HİZMET İŞÇİSİ ÜYELERİMİZ İÇİN DİYARBAKIR’DA MOBBİNG EĞİTİMİ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından finanse edilen ve sendikamız tarafından yürütülen “Sosyal Hizmet Sektöründe Mobbing’in Ortadan Kaldırılması ve Önlenmesi Projesi” çalışmaları kapsamındaki eğitimlerin Diyarbakır ayağı tamamlandı.

Sendikamız Genel Başkan Yardımcısı Tuba Gülpembelioğlu tarafından yürütülen projenin eğitim içerikleri kapsamında işçiye şiddetle mücadele yöntemleri, Mobbing, Temel İSG, Çatışma Yönetimi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, eğitim ve uygulama atölye eğitimleri vasıtasıyla saldırganla mücadele etme yöntemleri öğretildi.

Proje eğitimlerinin Diyarbakır ayağına ilde görev yapan 35 sosyal hizmet personeli üyemiz katıldı.

KURUM-KURULUŞ İDARECİLERİ İLE MOBBİNG ANALİZİ YAPILDI

Eğitim programı öncesi Diyarbakır’da bulunan ve sosyal hizmet alanındaki kurum ve kuruluşlarda görev yapan 10 kadar idareci ile mülakatlar yapıldı, mobbig analizi çıkartıldı.

KATILIMCILARLA BİREYSEL KOÇLUK GÖRÜŞMELERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Katılımcılarla eğitimciler arasında bireysel koçluk  görüşmelerinin de yapıldığı “Sosyal Hizmet Sektöründe Mobbing’in Ortadan Kaldırılması ve Önlenmesi Projesi” Diyarbakır Eğitim Programı’na Sendikamız Genel Başkanı Devlet Sert, Genel Başkan Yardımcımız ve Kadın Komitesi  Başkanımız Tuba  Gülpembelioğlu, Diyarbakır Şube  Başkanımız Mehmet Aküzüm ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Şube Kadın Komitesi  Üyeleri, Bölge Başkanımız Fadlı Erdem,  Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Fatma  Elçin, temsilcilerimiz ve üyelerimiz katıldı.

Eğitim programında, sendikamız tarafından psikolojik şiddet alanında farkındalık oluşturması adına proje kapsamında hazırlanan kamu bilgilendirme kısa  filminin de gösterimi yapıldı.

“MOBBİNG, ÇALIŞAN İNSANIN ONURUNUN VE KİŞİLİK HAKLARININ İHLALİ DEMEKTİR”

Proje Yürütücüsü ve Genel Başkan Yardımcımız Tuba  Gülpembelioğlu eğitim programının sunuş konuşmasını yaparken  mobbingin çalışan insanın onurunun ve kişilik haklarının ihlali anlamına geldiğini söyledi.

Sözlerine katılımcıları selamlayarak başlayan Gülpembelioğlu şunları ifade etti:

Çalışmalarında kurumsal iş birliğine önem veren Sendikamız tarafından geçtiğimiz yıl başarıyla yürütülen “Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sektöründe İşyeri Şiddetinin Araştırılması ve Önlenmesi Projesi”nin ardından bu kez “Sosyal Hizmetler Sektöründe Psikolojik Taciz Mobbing’in Ortadan Kaldırılması ve Önlenmesi” projemizin de hayata geçiyor olmasından büyük memnuniyet ve gurur duyduğumu ifade ederek sözlerime başlamak isterim.

Sadece temel insan hakları ve özgürlüklerine ilişkin kuralların ihlali değil, aynı zamanda çalışan insanın onurunun, kişilik değerlerinin ve Anayasal çalışma hakkının ihlalini de ifade eden psikolojik tacizin ortadan kaldırılması ve önlenmesine yönelik böylesine anlamı büyük olan bu projeyle sendikamız ikinci kez böyle büyük bir projeye imza atmıştır.

Şu ana kadar Sosyal Hizmet çalışanlarına yönelik ulusal ve uluslararası bir araştırma mevcut değildir. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından finanse edilerek 2020 yılında uygulamış olduğumuz “Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sektöründe İşyeri Şiddetinin Araştırılması ve Önlenmesi Projesi” kapsamında gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre İşyerinde mobbinge uğrayanların oranı %49,6’dır. Yani her 2 çalışandan bir tanesi işyerinde psikolojik şiddete maruz kalmakta ve bu durumdan ciddi şekilde etkilenmektedir.

Sosyal Hizmet çalışanlarıyla yapılan bireysel koçluk görüşmelerinde de çok sayıda Mobbing mağduru çalışan olduğu gözlemlenmiştir.

Tespit edilen somut araştırma sonuçlarından yola çıkan Sendikamız, sosyal hizmetler sektöründe böylesine yaygın görülen, ülkemiz için de önemli bir sorun olan yıldırma, bastırma, sindirme, yok sayma, psiko-terör veya soyut şiddet uygulama anlamlarına gelen, motivasyon eksikliğinin ve verim düşüklüğünün kaynağını oluşturan psikolojik tacizin ortadan kaldırılması ve gelecekte görülmesinin önüne geçmek için sosyal hizmetler alanında çalışanlara ve yöneticilere yönelik gerçekleştirdiğimiz bu eğitimlerle ve projemizle karşılaşılan psikolojik şiddet vakalarının sayısının azaltılmasına katkı sağlayacaktır.

Projemizin hayata geçirilmesinde bizleri cesaretlendiren ve önümüze bir yol açan Genel Başkanımız Sayın Devlet Sert başta olmak üzere projemize finansal olarak destek veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ve emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ederim.”

GENEL BAŞKAN DEVLET SERT:

“MOBBİNG AYNI ZAMANDA KUL HAKKINA GİRMEKTİR VE İNANDIĞIMIZ DEĞERLERDE YERİ YOKTUR”

Projenin Diyarbakır eğitimi kapsamında düzenlenen programda konuşan Sendikamız Genel Başkanı Devlet Sert, mobbingin bir insan hakları ihlali olduğunu ve bugün tüm dünyada yaygın şekilde görüldüğünü kaydetti.  Sert, “Ancak bizler inandığımız değerler açısından mobbinge aynı zamanda kul hakkına girmek olarak bakıyoruz ve bunun bizim inancımızda yeri yoktur” dedi.

Sert konuşmasında şunları söyledi:

“Sendikamız tarafından Sosyal Hizmetler Sektöründe Psikolojik Tacizin Mobbing’in Ortadan Kaldırılması ve Önlenmesi Projesi kapsamında ilkini Giresun’da yaptığımız eğitimlerin bugün ikincisini Diyarbakır’da gerçekleştiriyoruz. Üçüncü eğitimimiz ise inşallah Eskişehir’de yapılacak.

Burada izlediğimiz kamu bilgilendirme kısa filmimiz ile mobbingin ne anlama geldiğini gördük. Sadece sosyal hizmetler sektöründe değil, daha öncede bizim Sağlık Bakanlığı nezdinde yaptığımız projede 8001 kişiyle yapılan ankette ilginç doneler ortaya çıkmıştı. Buna göre her iki çalışandan birinin psikolojik şiddete maruz kalması gibi bir sonuç, bu konuda bir farkındalık projesi gerçekleştirme ihtiyacını önümüze koydu. Çalışma hayatında mobbingin ortadan kaldırılması ve önlenmesi noktasında sendikal anlamda duyarlılıklarımızı her zaman gösterdik göstermeye de devam edeceğiz.

Mobbing’in tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmayabilir, ama ben olaya şöyle bakıyorum: Mobbing eşittir insan hakkı. Bunu ihlal ettiğimizde, evimizde nasıl çoluk çocuğumuz ebeveynler tarafından mobbinge maruz kalıyorsa, işyerinde de çalışanlarımızın mobbinge maruz kalması orada iş verimini, çalışma barışını daha da zora sokulacağı anlamını taşır.

Mobbing dünyada çalışma hayatının sorunu. Bizim değerlerimizde inancımızda mobbinge yer yoktur. Kişinin bir başkası hakkında konuşması, onu aşağılayan tavırları, sözle ve davranışları ile eziyet etmesi bir kul hakkıdır. Değerlerimizle yaşarsak, mobbingi de azaltacağız. Sevgiyle, saygıyla hürmetle çalışmalarımızı yapacağız.

Yaklaşık 18 aydır Covid-19 salgınıyla birlikte zor günler geçirdik. Bu mücadelenin en ön safında sağlık ve sosyal hizmet çalışanları yer aldı. Bu süreçte hayatını kaybeden sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımıza rahmet, ailelerine sabırlar diliyorum.

Arkadaşlar, dezavantajlı gruplara hizmet veriyoruz, gerçekten zor bir iş yapıyorsunuz. Hem paranızı alıyorsunuz hem dua alıyorsunuz. Hiçbir bakanlıkta böyle bir hizmet yok arkadaşlar. Bir anne, abla sevgisini o insanlara aşılamak çok önemli gerçekten. Annelik sevgisi veriyor, evlatlık sevgisi veriyorsunuz. Kendi evimizde bile bazen tahammül edemiyoruz, bu kurumlarda çalışan arkadaşlarımıza sahip çıkmamız lazım. Bu sadece çalışanlar için değil idareciler içinde geçerli. Onlarda sıkıntı içerisinde. Dengeyi hep birlikte aile ortamı içerisinde koruyacağız.

SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET İŞÇİSİNİN HAKKINI TÜM PLATFORMLARDA SAVUNUYORUZ”

Kendince mobbing uygulayan yerler var, 14 gün evine gitmeden iş yerine geliyorsa bu arkadaşlar neden maddi karşılığını tam vermiyorsunuz? Hemen yazıyı çıkarttırdık, bunu ortadan kaldırmış olduk.

Sevgi evleri, çocuk evleri, ev tipi çalışma sistemi olduğundan dolayı İş Kanunu kapsamında değerlendirmiyor. Bu konuyu yargıya taşıdık, Çalıştay yaptık. Kadroya geçiş ve geçiş sonrası yaşanan sıkıntılarımızı içeren bir Saha Raporu hazırladık. Biz kendi hakkımızı kendimiz savunuyoruz.

“ZERRE KURUŞ ALACAĞINIZ KALMAZ, ALINTERİNİZİN KARŞILIĞINI KORUYORUZ”

Sağlık çalışanlarımıza yönelik şiddet araştırması sonuç raporunu yayınladık. 8001 çalışanımızla yüz yüze yapılan bir anket. Bunların çoğu bizim sağlık çalışanlarımız. Ulusal ve uluslararası basında ses getirdi. Şunu bilin zerre bir kuruş alacağınız kalmaz. Alın terinizin karşılığını koruyoruz.

Kendi evladı kendi yaşlısını kurumlara devrediyor, engelli çocuğunu bakım evlerine gönderiyor ve çalışanlarımız bu görevleri üstleniyorsa, bunca yükün altında görev yapan çalışanlara idareciler psikolojik baskı mı yapacak?

Sizlerin kurumlarda o yavrularımızın kulağını çekme imkânınız var mı? Hayır. Hepimiz anne babayız, bir yaramazlık yaptığında biraz sert üslup kullanırız ama bunu çalıştığınız kurumlarda yapamazsınız. Yaşı biraz daha büyük olan çocuklar bazen bakım annelerimize iftira bile atabiliyor. Çalışanlarımız orada ne durumda? Birbirimize iş yerlerinde sahip çıkacaksınız, asla dedikodu yapmayacaksınız. Mesai arkadaşlarınızla birbirine sahip çıkacaksınız.

Haksızlığa maruz kaldıysak bunun takipçisi olmak bizim sendikal görev ve sorumluluğumuz ama bizim başka sorumluluklarımız da var. Biliyorsunuz zorunlu emeklilik konusu bizim en büyük sorunlarımızdan bir tanesi. Bu konuyla ilgili bir çalıştay yaptık. Alanında uzman hocalarımız ve üst düzey yönetici, bürokratlarla 4 madde başlığı altında saatlerce canlı yayın yaptık. Türkiye tarihinde ilk kez bir sendikanın kendi sorunlarıyla ilgili çalıştay yaptığını görüyoruz. Buradan çıkan sonuçları inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız ve ilgili Bakanlıklara ileteceğiz.

İlk kez Kamu Çerçeve Protokolü’nde bir Bakanlığın çalışanlarının mutlu olduğunu gördüm. Bunu sahada görüyoruz arkadaşlar. Aile ve Sosyal Hizmetlerdeki arkadaşlarımızın toplu sözleşme süreçlerine de 11. ayda başlayacağız.

696 geçiş döneminde zorunlu emeklilik gündeme geldi, en verimli dönemde zorunlu emekliliğe sevk ediliyor. Bunun önüne geçmemiz lazım, bu sorun bütün Bakanlıklarda var. 696 ile kadroya geçen tüm arkadaşlarımızın sorunu bu. HAK-İŞ ile birlikte inşallah bu sorunları çözmek için mücadele edeceğiz.

Görevde yükselme ve tayin becayişe de inşallah bir çözüm bulacağız. Sağlık Bakanlığı’nda tayin becayişe kısmi bir çözüm bulduk biliyorsunuz. Yuvalar yıkılıyor arkadaşlar, inşallah Aile ve Sosyal Hizmetlerde de buna bir çözüm bulacağız.

Kadro süreci içerisinde maalesef kapsam dışı kalan arkadaşlarımız oldu. Bu arkadaşlarımızın hakları da bize emanet. Bu arkadaşlarımızın mağduriyetini de inşallah ortadan kaldıracağız.

Sendikamız bütün illerimizde üyelerimizi ve temsilcilerimizi bilgilendirecek, eğitecek programlar yapacak inşallah. Bir insan eğitilmeden mükemmel bir hal alamaz, eğitimin yaşı, zamanı yok. Gayret göstereceğiz, işimizi severek yapacağız arkadaşlar. Sevmeden hiçbir şey olmaz. Zoraki hiçbir şey olmaz. Eğitilen bir işçi sınıfı yetiştirmek için gece gündüz koşturacağız. Hiçbir şey çözümsüz değildir arkadaşlar. Bu eğitimlerin hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

KATILIMCILARA SERTİFİKALARI DAĞITILDI

Proje kapsamında  Diyarbakır’da yapılan eğitimin ardından katılımcılara sertifikaları Genel Başkan Devlet Sert ve  Genel Başkan Yardımcısı  Tuba Gülpembelioğlu tarafından takdim edildi.