DOĞU GÜNEYDOĞU’DA ÜYELERİMİZLE KUCAKLAŞMAYA DEVAM EDİYORUZ

BAŞKAN SERT DİYARBAKIR’DA

Genel Başkanımız Devlet Sert’in, Doğu ve Güneydoğu illerinde yürüttüğü çalışmaların Diyarbakır ayağı  oldukça yoğun geçti.

Sendikamız tarafından yürütülen “SOSYAL HİZMET SEKTÖRÜNDE PSİKOLOJİK TACİZİN (MOBBİNG) ORTADAN KALDIRILMASI VE ÖNLENMESİ PROJESİ” kapsamında yürütülen eğitim programının Diyarbakır ayağına katılan  Genel Başkanımız Devlet Sert  ve  Öz  Sağlık İş Sendikası  Heyeti,  evlatları  PKK terör örgütü tarafından dağa  kaçırılan  Diyarbakır  Annelerinin  HDP  İL Binası önünde yaptıkları Evlat Nöbeti Eylemini, ardından da İl Sağlık Kamu  Hastaneleri Hizmetleri  Başkanı  Opr. Dr. Abidin Tüzün’ü, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin’i, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Muzaffer Akçam’ı ziyaret etti, Diyarbakır’da görev yapan  Temsilcilerimiz ile buluştu.

Başkan Sert’in yoğun Diyarbakır programına Genel Başkan Yardımcımız ve Kadın Komitesi Başkanımız Tuba Gülpembelioğlu, Diyarbakır Şube  Başkanımız Mehmet Aküzüm ve Yönetim Kurulu  Üyeleri, Bölge  Başkanımız  Fadlı  Erdem ile temsilcilerimiz katıldı.

  

KURUM KURULUŞ ZİYARETLERİ

Üyelerimizin sorunlarını yerinde görmek ve çözüm için yerindelik ilkesini işletmek amacıyla yapılan Doğu ve Güneydoğu büyük saha çalışmasının Diyarbakır ayağında İl Sağlık Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı  Opr. Dr. Abidin Tüzün, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Muzaffer Akçam ziyaret edildi.

Genel Başkanımız Devlet Sert ve beraberindeki heyet il müdürlükleri ve kurumları ziyaret ederken, kurum çalışanları ile de bir araya geldi.

İl Müdürlerini makamında ziyaret eden Genel Başkan Devlet Sert, Diyarbakır’da görev yapan sağlık ve sosyal hizmet emekçisi üyelerimizin sorunlarını, çalışma koşullarını, işyerlerinden kaynaklanan sıkıntıları gündeme getirdi ve sendikal çözüm önerilerimizi sundu.

Başkan Sert ziyaretler sırasında sendikamızın faaliyetlerinden, imzalanan toplu iş sözleşmelerinden ve TSİ’lere ilişkin uygulamadan kaynaklanan sıkıntılarını da dile getirdi. Genel Başkan Devlet Sert, sorunların çözümü konusunda bazı il müdürlüklerinde başlatılan komisyon çalışmaları hakkında da bilgi verdi.

DİYARKABIR’DA TEMSİLCİLERİMİZLE SORUNLARIMIZI MASAYA YATIRDIK

Diyarbakır temasları çerçevesinde kurumlarda görev yapan temsilcilerimizle de geniş katılımlı bir toplantı düzenlendi.

Sendikamız Diyarbakır Şube Başkanı  Mehmet Aküzüm toplantının açılışında yaptığı konuşmada, “Bugün sizlerin sorunlarını, sıkıntılarını Başkanımızla yapacağımız istişare sonucu inşallah detaylı bir şekilde ele alacağız. Başkanıma bu anlamlı ziyaretinden dolayı şahsım adına, sizler adına, ekibim adına teşekkür ediyorum” dedi.

“HİZMET SENDİKACILIĞI YAPANLAR AYAKTA KALACAK, SAHADA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

HAK-İŞ Diyarbakır İl Başkanı Ahmet Dinç’in de katıldığı toplantıda temsilcilere hitap eden Genel Başkanımız Devlet Sert, “Sendikacılık artık eski alışkanlıklar ile yürümüyor, bunu gören, sahada işçiyle üye ile sırt sırta veren, hizmet sendikacılığı yapanlar ayakta kalacak.  Biz sahadayız ve olmaya devam edeceğiz” dedi.

Sözlerine katılımcıları selamlayarak başlayan Genel Başkan Sert şunları söyledi:

“Sendikacılık mesleği zor, meşakkatli, özveri isteyen ve mesai hesabı yapılmadan üstlenilecek bir görevdir.  Sizler zaten bunu yaşıyor, görüyorsunuz. Madem bizler bu işin temsilciliğini yapıyoruz, madem şube yöneticiliğini yapıyoruz gece gündüz koşmak zorundayız. Her zaman söylediğimiz bir laf var; terlemeden, dert edinmeden yol almak mümkün değil arkadaşlar. Eskiden masa başı sendikacılık yapılarak sorunlar masada çözülmeye çalışılırdı, artık masa başı sendikacılık dönemi bitti.

“GENÇ BİR SENDİKAYIZ, YÜKSEK ENERJİ İLE ÇALIŞIYORUZ, 24 SAAT YETMİYOR”

Sendikamız 7 yaşında, genç bir sendika. Bir taraftan örgütlenme, bir taraftan kongreler, toplu sözleşme süreçleri, yetki süreçleri. Tabiri caizse 24 saat yetmiyor. Sahada olmak zorundasınız, sizler temsilciler olarak üyelerimizin sorunlarını çözmeyeceksiniz, o zaman bulunduğunuz görevin hakkını veremiyorsunuz derler. O yüzden sahada olmak zorundayız.

Öz Sağlık İş Türkiye’nin 3. büyük sendikası, kendi işkolunda lider sendika. HAK-İŞ Konfederasyonun ise ikinci büyük sendikası. Peki bu yeterli mi, elbette değil? Türkiye’de sağlık ve sosyal hizmet işkolunda ne kadar sendikasız işçi varsa, bunların ayağına gideceğiz. Bazı arkadaşlar tehdit ediliyor, bunu yaşıyoruz. Bir kurumda tek bir çalışan dahi olsa ayağına gideceğiz.

“BAZI KONFEDERASYONLAR, ‘BİR SABAH UYANDIK Kİ HERKESE KADRO VERİLMİŞ’, DİYEREK İŞÇİYE OLAN SAMİMİYETSİZLİKLERİNİ İTİRAF ETMİŞLERDİR”

Özel işyerlerinde çalışanların sorunları daha farklı, sosyal hakları, tazminat hakları yok. Bunları geçmişte taşeron firmalarda biz yaşadık. “SENİ SENDİKA KORUR, HAKKIN BİZE  EMANET” dedik ve yola çıktık. Bazı konfederasyonlar, “bir sabah uyandık herkese kadro verilmiş” dediler. İşçiye olan samimiyetsizliklerini itiraf ettiler.

Taşeron işçilere inanan, bu mücadelenin bayraktarlığını yapan ve kadronun mimarı olan Konfederasyonumuz Genel Başkanı Mahmut Arslan’a sizler adına bir kez daha teşekkür ediyorum.

“BİZ DOĞRU VE İLKELİ SENDİKACILIK YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ, KARARI İŞÇİ VERİR”

Sahada kim varsa, kim koşturuyorsa, çözüm noktasında gayret gösteriyorsa işçi kararını ona göre verir. Üyeler temsilcilerden memnunsa devam eder, memnun değilse bir dahakine başkasını seçer.

Öyle bir algı yapıyorlar ki, toplu sözleşme sürecimiz 1,5 yıl uzadı diyorlar.1,5 yıl sen bu insanları mahkemede süründürdün. Sanki bu süreci ben uzatmışım gibi, Öz Sağlık-İş Sendikası bu sözleşmeyi niye uzattı diyerek işçi üzerinde bitmeyen yalan algılarını sürdürmeye çalışıyorlar. Ama  unuttukları şey, işçinin artık bu  algıları  fark edip onları ciddiye almadığıdır.

“SAĞLIK BAKANLIĞI SÖZLEŞMESİ GÜZEL BİR SÖZLEŞME, ÖNEMLİ BİR ADIM”

En son Sağlık Bakanlığı’nda çalışan üyelerimiz adına imzalamış olduğumuz toplu  iş sözleşmesi güzel bir sözleşme, önemli bir adım oldu. Bütün gözler sizin üzerinizde şu an. Sendikal rekabetler elbet olacak, ama doğrularla olacak. Bilsem ki, Diyarbakır’ın hepsi gidecek, asla yalan konuşmayacaksınız, doğru olacağız, doğru kalacağız. Mücadeleyi hep birlikte vereceğiz ama yalan konuşmayacağız. Bırakın kararını işçi versin, seçme özgürlüğü var.

“PANDEMİ İLE MÜCADELE EDEN KAHRAMANLARIN EMEĞİNİN KARŞILIĞI MADDİYATLA ÖLÇÜLMEZ AMA AYRIM DA YAPILMAZ”

Pandeminin başından beri 2 yaşındaki çocuğunu, 10 yaşındaki diğer çocuğuna teslim eden anneler, 14, 20 gün evine gitmeden hizmet verdiler. Sağlık personeli de, sosyal hizmet personeli de kahramanca görev yaptı, evlerinden ailelerinden uzaktaydılar.

Ama ödemeye gelince, sen 14 gün geldin, biz sana 14 gün üzerinden vereceğiz diyorlar. Her can bizim canımız, onlara hizmet veriyor bu arkadaşlar. Ben kendi eşimin yanına 14 gün gidemedim, sağda solda kaldım. Ama benim sağlık çalışanım o Covitli hastanın yanına gitti, yemeğini verdi, temizliğini yaptı, bakımını yaptı.  Bu insanların hakkı ödenir mi? Emeğin karşılığı maddiyatla ölçülemez. Balkonlardan alkışlandık evet, ama yeterli değil. Bu hizmetleri veren kardeşimiz ek ödemeden yararlanamıyor, defalarca çağrıda bulundum bu ayrımı yapmayalım diye.

Ek ödemeden işçi arkadaşlarımız faydalandırılmalı, çağrımıza, ısrarımıza cevap verilmedi.  O zaman da biz harekete geçtik ve tüm üyelerimize ferdi kaza sigortası yaptırdık. Her üyemiz Allah korusun başına böyle bir durumun gelmesi halinde 60 bin liralık teminat altına alındı. Kaza sonrası engellilik durumunda da bu parayı alabilecekler.

Öte yandan hep söylüyoruz biz büyük bir aileyiz diye.  Bunun gereğini de yerine getirmemiz gerekiyor, sadece sizlere değil ailelerinize, çoluk çocuğunuza da emanet gözüyle bakıyoruz.  Bize emanetler. Geçtiğimiz gün bir ambülans sürücüsü arkadaşımız görev sırasında kaza geçirdi ve vefat etti.  3 çocuğu var eşi var.  Biz Sendika olarak hemen o dar günlerinde harcamak üzere belirlenen meblağı yolladık.  Çünkü hayat bir şekilde devam ediyor. Mutluluklarımız kadar kederimiz  acımız da bu hayatın  bir parçası.

SENDİKANIN KASASINDA PARA OLMAZ, OLMAMALI”

Sendikanın kasasında para olmaz, olmamalı. Üyelerimizin hak ve menfaatlerini diri tutmak adına harcayacaklarımız var, mutlu günlerimizde, kederli günlerimizde harcanacaklar var. Ama her bir kuruş üye için, sendikamız için olacak, olmalı. Elbette eksiklerimiz ve yanlışlarımız olacak, ama birbirimizi uyaracağız yanlışlıklarımızı gidereceğiz.

Ben inanıyorum Öz Sağlık-İş Türkiye’nin en büyük sendikası olacak. Bizim üye profilimiz genç ve dinamik. Komite çalışmalarına ağırlık vermemiz lazım. Eğitim faaliyetlerine devam edeceğiz, çeşitli programlar yapılacak. Hizmet sendikacılığını ön planda tutanlar ayakta kalacaklardır. Bilinçli sendikacılık yapacağız.”