İSTANBUL’DA EYLEMSEL BASIN AÇIKLAMASI

SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET İŞÇİSİ BEYAZIT MEYDANI’NDAN SESLENDİ

 

SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET İŞÇİLERİ EK ÖDEMEDEN FAYDALANDIRILSIN”

 

“TAYİN VE BECAYİŞ HAKKI İSTİYORUZ”

 

“GENÇ YAŞTA ZORLA EMEKLİ OLMAK İSTEMİYORUZ”

 

“YÜZDELİK DİLİMLERİ DÜZELTİN, FAZLA MESAİLERİMİZİ ÖDEYİN”

“24 SAAT ÇALIŞIP 11 SAAT ÜCRETLENDİRİLİYORUZ”

“ SORUMLULUK TAZMİNATI ACİL DÜZELTİLMELİDİR”

“COVİT 19 MESLEK HASTALIĞI VE İŞ KAZASI OLARAK KABUL EDİLSİN”

“VARLIĞIMIZI GÖRENLER, EMEĞİMİZİ DE GÖRMELİLER”

 

Sağlık ve Sosyal hizmet işçilerinin sorunlarının çözümü için İstanbul’da  Beyazıt Meydanı’nda eylemsel basın açıklaması yapıldı.

ÖZ Sağlık-İş Sendikası İstanbul Şubeleri tarafından düzenlenen basın açıklamasına Genel Başkan ve Genel Merkez Yöneticileri de tam kadro katılarak destek verdi.

Beyazıt Meydanı’nda sağlık ve sosyal hizmet işçilerinin de katılımlarıyla gerçekleştirilen Basın Açıklaması, Genel Başkan Devlet Sert tarafından yapıldı.

 

BEYAZIT MEYDANI İŞÇİNİN SLOGANLARI İLE İNLEDİ

 

Başkan Sert’in sözleri sık sık eyleme katılan işçilerin “TAYİN İŞÇİNİN HAKKIDIR”“ZORUNLU EMEKLİLİK İSTEMİYORUZ”“İŞÇİ MEMUR AYRIMI İSTEMİYORUZ” sloganları ile kesildi.

Basın açıklamasına destek veren sağlık ve sosyal hizmet işçileri ellerinde “İŞÇİYİZ; BİZ DE SAĞLIK PERSONELİYİZ”, “#YIPRANIYORUZ”, “HAKKINIZ ÖDENMEZ DEDİLER, ÖDEMEDİLER”, “MOBBİNGE HAYIR”, “AİLE BAKANLIĞI, ÇALIŞANLARINI VE AİLELERİNİ UNUTTU”, “ COVİD  19 MESLEK HASTALIĞIDIR”, “ SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI İSTİYORUZ”, “SİLAHINI VE  ÖFKENİ HASTANEYE GETİRME” gibi daha pek çok konuda dövizler taşıdılar.  İşçiler ayrıca, özlük haklarının iyileştirilmesi, TİS uygulaması ve çalışma koşullarının düzeltilmesi konusunda da afiş ve pankartlarla basın açıklamasına destek verdiler.

 

GENEL BAŞKAN SERT:

“VARLIĞIMIZI GÖRENLER, EMEĞİMİZİ DE GÖRMELİDİR”

Beyazıt Meydanı’nda  işçilerin de katılımıyla düzenlenen eylemsel basın açıklamasında konuşan Genel Başkan Sert, pandemi sürecinde memur sağlık çalışanlarına ödenen ancak  sağlık işçilerinin alamadığı ek ücretler, 696 sayılı  KHK  ile yaşanan tayin becayiş yasağı ile zorunlu emeklilik  uygulamaları başta olmak üzere pek çok konuyu yansıttığı basın açıklamasında şunları söyledi:

Değerli sağlık, sosyal hizmetler ve basın emekçilerimiz, öncelikle teşrifleriniz için hepinize teşekkür ediyoruz.

Covid19 sürecinde her ne kadar isimleri duyulmasa da, İstanbul’da Sağlık Bakanlığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kuruluşlarında COVİD19 sebebiyle hayatını kaybeden tüm sağlık ve sosyal hizmetler çalışanlarına rahmet diliyor, saygı ve minnetle anıyoruz. Halen yoğun bakım ve servislerde COVİD tedavisi gören sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımıza Yüce Allahtan acil şifalar diliyoruz. Basın açıklamamıza başlamadan önce hayatını kaybeden sağlık ve sosyal hizmet işçilerimiz için sizleri 1 dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum.

Tüm dünyada ve ülkemizde etkisini gösteren pandeminin ilanı ile birlikte salgının önlenmesi ve mücadele edilmesi hususunda çeşitli tedbirler alınması zarureti doğmuş, bu tedbirler doğrultusunda sağlık ve sosyal hizmet işçileri Devleti ile el ele, bedenleri ve ruhları ile mücadele etmiş, etmeye de devam etmektedirler. Ama süreç uzun ve tüm yoruculuğu ile sürmektedir. Bizler sağlık ve sosyal hizmet işçileri olarak yaşadığımız ve acil çözüm gerektiren sorunlarımızın hem yetkililer hem de kamuoyu tarafından bir kez daha hatırlanması için buradayız

BİZLER SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET İŞÇİLERİ OLARAK;

  • Pandemi sürecinde covitli hastanın beslenmesinden, temizliğinden, bakımından, nakillerinden vb çok daha özel hizmetlerinden sorumlu olduğumuz halde, omuz omuza  mücadele verdiğimiz  memur sağlık personelinden ayrı tutulduk, onlara verilen ve sonuna kadar hak ettiklerine inandığımız ancak bizim de hakkımız olan EK ÖDEMEDEN FAYDALANDIRILMADIK.

 

  • Mevzuatta açık hükümler olmasına rağmen YÜZDELİK DİLİMLERİMİZ, FAZLA MESAİLERİMİZ, DİNLENME MOLALARINDAN DOĞAN HAKLARIMIZ gibi mali haklara ilişkin pek çok sorunla karşı karşıyayız. İşçileri bu sorunlar karşısında DAVA AÇMAYA zorlayan kurumlar, DEVLETE KAMU YÜKÜ oluşturmaktadırlar. Konunun acilen çözüme kavuşturulması gerekmektedir.

 

  • Toplu iş sözleşmesinde ve Uyuşmazlık Kurulu Kararı’nda bulunmasına rağmen Sağlık Bakanlığı’nda işçilerle ilgili YOL ÜCRETİ sorunu devam etmektedir. Kurumları mevzuata uygun davranmaya davet ediyoruz.

 

  • Sürekli işçi statüsünde görev yapan 112 Ambulans Sürücülerimizin tıpkı memurlarda olduğu gibi  24/72 saat mesai sisteminin kalıcı hale getirilmesini talep ediyoruz. Bu durum, mental ve fiziksel olarak pandemide iyice yorgun düşen personelin halka daha sağlıklı hizmet verebilmesi adına elzemdir.

 

  • 24 saat esaslı çalışma düzeni, İş Kanunu ile uyumlu değildir. Kanun’da ilgili düzenlemeler yapılıp sahada sıkıntıya neden olan çelişkilerin ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz.

 

 

  • COVİD19’un herhangi bir ayrım yapılmadan tüm sağlık çalışanları için MESLEK HASTALIĞI ve İŞ KAZASI olarak değerlendirilmesini istiyoruz.
  • Pandemi sürecinde Covid 19’a yakalanarak hayatını kaybeden bütün sağlık çalışanlarının da yine herhangi bir ayrıma tabi tutulmadan  GÖREV ŞEHİDİ sayılmasını, kurumlarına ya da  kurumlardaki herhangi bir birime adlarının verilerek, hatıralarının yaşatılmasını talep ediyoruz.

 

  • 696’lı Sayılı  KHK ile kadro hakkı verilen sosyal hizmet personeline TAYİN VE  BECAYİŞ HAKKI  tanınmamış,  zorunlu tayin alan eşlerle ilgili olarak aileler parçalanmış, bütünlük bozulmuştur. Bu durumun acil olarak düzeltilmesi gerekmektedir. Yine 696 Sayılı KHK’nın getirdiği ZORUNLU EMEKLİLİK doğrudan Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır.  Devlet memurlarına,  eski kamu işçilerine ve İŞ-KUR  üzerinden kadroya geçen personele dayatılmayan zorunlu emeklilik bizlere dayatılmakta,  genç yaşta emekliliğe zorlanmaktayız.  Bu durumun da bir an önce düzeltilmesi gerekmektedir.

 

  • AÇSH Bakanlığı kurumlarında pandemi ile birlikte son 1 yıldır geçilen 7-10-14 günlük karantinalı sabit vardiya sistemi sağlık ve sosyal hizmet işçilerini tükenmenin eşiğine getirmiştir. Böylesine can siperane 24 saat esaslı çalışılırken bunun sadece 11 saatinin ücretlendirilmesi ve fazla mesailerin ödenmemesi büyük mağduriyetler oluşturmuştur. Bu durumun da alın terinin kutsallığı açısından değerlendirilip düzeltilmesi gerekmektedir.

 

  • Yine AÇSH Bakanlığı kurumlarında yaşanan SORUMLULUK TAZMİNATI, Çocuk Evleri Sitesi kurumlarında yaşanan ve BORÇLAR KANUNU çelişkisinden kaynaklı sıkıntılar, yine çocuk kurumlarında yaşanan ve 24 saatin  7.5 saatini dinlenme saati sayarak yapılan ÜCRET KESİNTİLERİ de hakkaniyetli değildir, mevzuata uygun değildir, düzeltilmesini istiyoruz.

 

  • Sağlık ve sosyal hizmet işçileri için görev tanımı yapılmasını bekliyoruz.

 

Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın bakanlarımızın özellikle 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle yapmış oldukları açıklamalar, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına yönelik takdir ve teşekkürler bizler için çok kıymetli. Ama bizler için en büyük takdir ve teşekkür, canlarımızı ortaya koyduğumuz bu süreçte bize yaşatılan adaletsizlik., ayrımcılık ve alın terimizin hakkının verilmemesidir.

Büyük çoğunluğu mevzuata aykırı uygulamalardan ve kurumlardaki keyfilikten kaynaklanan sorunlarımız çözümsüz değildir. Bizler tüm bu olumsuzluklara rağmen görevimizi layıkıyla yerine getirmeye devam edeceğiz. Ama VARLIĞIMIZI GÖRENLERİN, EMEĞİMİZİ DE GÖRMELERİNİ istiyoruz.

Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları olarak her zaman desteğini gördüğümüz HAK İş Konfederasyonumuzun Genel Başkanımız Sayın Mahmut Arslan’a ve Öz Sağlık İş Sendikası Genel Başkanımız Sayın Devlet Sert’e teşekkür ediyoruz. Öz Sağlık-İş Sendikası olarak, üyelerimizin sorunlarını çözüme kavuşturana kadar haklı mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz.

Katılımlarınız için şahsım ve Sendikamız adına hepinize teşekkür ediyorum.

1

Bir yanıt yazın